9 Mayıs 2021 Pazar

U-

Yazı- zihnim: Gök kesimli mimari gibi. Gayb desenli.  Ama hayat gibi de emeğimin, elimin işi. Konuşurken üstünde daha çok dinin ağzı var: Bu, ondaki kader. Gaybı sever çünkü o müziğiyle kelimelerimi şıralar. Bir ince su sesi gibi duymak ister, yazı kulağım; ezeli. Hükümden çok tat söylemesi bundan.

Nasıl desem yazı-akıl tipimi. Dünyanın ilk yapılmış evi gibi. Yoksa içine girmezdim. Amaya benzer bir yapı. Gözler kapalı. Derinliğine, sonsuza dek yaymış ışığını. Uzun bir içi var. Sanki sonsuzluk sokağı. Önümde ufkumun mecazı var, insan fıtratının da  hesabı.

Zihin: İnsandaki akla bir vefa. Tecelliye güzel bir arsa. Yaza yaza öğrendim. Hakikat bazen rüzgârda bir uğultu, bazen gün içinde bir fakirde ses oluyor.

Benim yüzüm yazı yüzüdür. Varlığımı, yaza yaza yaptım.

Yazı, kâğıda daim beyaz ve göksel inmez. Karanlık yerlerden seke seke de gelir. Zihnin kirli havası eserek girer akıl bahçene, nakış  değil kabahat işler yazı çiçeklerinin yaprağına. Hani omuzda yazan melekler bir umut bekler bizi. Ben de böyle yazmam kimi.

Severim yazının bir kendilik hali olarak gökselliğini, beyazlığını. İnsin isterim kağıdıma Allah'tan aşağı.  


Y. Türk