Millet olmada en önemli unsur, milletin bir kişilik üstünde
buluşmasıdır. İnsan çünkü ancak benzeriyle bir yol bir özdeşlik üzere yaşar.
Bunu bilen Allah, Kur’an’ı, Kur’an’a yaşatmamış, O’nu bir peygambere tatbik ettirmiştir.
Toplumlar da dini yaşamayı, uygulamayı peygamberlere bakarak öğrenmiş, onların
üzerinden alımlamıştır.
Bizim millet anlayışımızda ‘Din Milleti’ gibi bir kavram yoktur. İslam
milleti de sanıyorum, İslamcı literatürle bu sahada görünür oldu. Oysa daha
önceki dönemlerde böyle bir kullanımın olmadığı bilinir. Millet kavramı hep
peygamberlere dönük tanımlanmaya çalışır. İshak milleti, İbrahim milleti
vs. Ümmetçilik bu usul etrafında gelişmiştir.
Yani İslam Milleti deyişi İslamcılığı; Millet- i Resulillah* ise Ümmetçiliği
doğurmuştur. Bunlardan sonra deriz ki; Mehmediler, kadim millet olma yoluna
uygun olarak millet-i Muhammedi’dir.
Millet- i Resulillah: Peygamber Efendimiz (S.A.V) in cenazeleri defnederken ettiği duada bu terkip geçer.
Y.TÜRK