Gençlere acizane tavsiyem, tekrar doksanların yararsız edebiyat
tartışmalarına geri dönmeyin. İnsan, sonradan yanıldığını anlıyor, ama iş işten
geçiyor. Fayrap dergisi mesela bunu denemeye çalışıyor. Ama doksan
şairlerinin çoğunun kişisel hınç ve rekabetle asıl mevzuları dışarıda bırakmak
zorunda kaldıklarını iyi bilen biriyim. Örneğin, kişisel hesaplar için Kuruluş
dergisini kullanmayacağım. Kuruluş milletin dergisidir. Şu aralar edebiyat
bürokrasisinden ziyade halkta yankı bulması Kuruluş’un bunu gösteriyor. Dergiye
ulaşan memur, tüccar, zanaatçı dergiyi kaptığı gibi soluğu Kuruluş’ta alıyor.
Demek ki kendilerini Mehmetli Milleti olarak görüyorlar, onlar. Geniş bir yerimiz olsa, Kuruluş bürosu dolup
taşacak gibi. Demek ki biz halk için çıkıyoruz. Teoriler arasında boğulup
kalmak istemiyoruz. Teori dediğinde ne anladığına bağlı tabii. İki yıllık veya üç yıllık hayat hakkı için yola çıkmış teorilerle de iş olmaz. Bir konuda tespit
yapma hakkındaki kanaatimizde öyle. Tespit deyince aklıma geldi. Edebiyatımızda
ufuk Sezai Karakoç, hayat Bülent Arınç’ gibi tespitler mesela geçersiz ve
gereksizdir. Kabiliyeti olan yapıyor, kabiliyeti olmayan yapamıyor. Bu kadar
basit. Yerli iktidara meydan oku, hele çok İslami ise daha çok meydan oku şeklindeki
İslamcı-Mason afiş sloganları zaten kasıtlıdır. Bunu söyleyen şair de ‘Ufuk
Namık Kemal ama söylem Kemal Kılıçdaroğlu’ şeklinde pekala yaftalanalabilir.
Dediğim gibi, o öyle der, sen böyle dersin, bu sürüp gider. Bunun için dikkat.
Kuruluş’un kendine has mevzuları vardır. Mehmetli Milleti, Medeniyeti,
Devlet Şiiri vs. II. Abdülhamit de bu konulardan biri. II. Abdülhamit halk için
de önemli. Onun en büyük şansızlığı, iktidarının devamı için halk yerine
bürokrasinin onayını almak zorunda kalmasıydı. Bu durum onunla halk arasında
duvarı kalınlaştırmıştır. II.
Abdülhamit’e halk seçiminin yetişmemesi, onun adına büyük bir şansızlık. Halkın
iktidar seçeneğinin üç beş bürokratik figüre çarpıp geri dönmesi denir buna. II. Abdülhamit İslamcı değil padişahtır. Doğru. Ama İslamcı ve Mason
bürokrasinin ağında halkına yürüyememiş bir devlet adamı olduğu onun daha doğru.
Bugün bunların farkında halk. Kendi emelleri için halka belagatle bürokrasi
oyunu oynayan şair varsa, artık şükür ki inançlı halk da var.
Yeprem Türk