30 Aralık 2017 Cumartesi

HAK



                Dostum,  ağabeyim  Osman Serhat Erkekli'ye



Aşağıdaki isteklerimi Tanrı'm
İnsanlığımın belirtileri olarak dinlemeni dilerim

Rabbim rüyana gireyim oradan çıkmamayım
Ya da yoruldum, kelebeklerin gibi yanına erken döneyim

Beni yağmur yap
Göklere at
Anne memesi gibi aşağıya öyle 
Beyaz damlat

İnsanlığa
İşte benim hayatım bu, diyeceğim
Bir ulu manzara yarat

İnsan çünkü arzularını
Yama yapmadan yeniler
Hayatımıza o uzak başlangıçtan gelen
Büyülü esintiler var

İsteriz gönül 
Aklı bir meyve gibi eğsin
İstediği kadar dersin
Bu bir sevgi aklıdır
Her zaman haklıdır

Ölmeyi hak etmeden
Meleklerin bizi buradan alsın


Yeprem Türk

YÜZE VURMA

                                      
                Dostum,  ağabeyim  Osman Serhat Erkekli'ye                                                


Bazı kötü huylarını, diyorum
Yüzüne vurmakla
Seni ahrette dava etme hakkımdan vazgeçiyorum

Denmiş midir sana ey donuk akıl
Her gün bu noktada sana mutlaka birileri çarpacak
Böyle tahra vaziyetinde kal

Senden dönüyorum işte
Elimde incecik yırtık kanlı şal

Sevgi dolu hayatıma hürmet etmediğinden
Seninle ilgimi koparıyorum, hoşça kal

Hep zekada bekleyen katılaşır
Bu vaziyette ne konuşurum Tanrı’ya
Karışıp gideyim artık
Senden uzak ömür süren şen hayata



Yeprem Türk

KÖTÜ YAĞMUR



Yağmuruz bu yükseklik yeter
Düşüp kırılalım hayata

Firavunun alnındaki terler gibi
Dökülelim aşağıya

Biz ne panzehir ne deva
Birer kusuruz düşelim toprağa

Gel çalışalım aşağıdaki kulları
Evrenden çıkarmak için bir gün daha

Yağmurumuzdaki şıkırtılar
Sofralara zehir taşıyan kaşıklar

Yerle gök arasında ne bir uyum ne bir hatır
Ve  En'am süresinden beşinci satır

Demeyin gökte bulunur şifa, melek
Onların size kırgınlığı çok


Yeprem Türk

29 Aralık 2017 Cuma

KURULUŞ DERGİSİ, OCAK ŞUBAT 2018, SAYI 25






Metinlerimi bitirirken, derim ki, bayrak yazıp bayrak söylemek istedim ama ben bunu tam manasıyla yapamadım. Kusurlarımız, eksikliklerimiz affola. Bayrağımız istikbalde her daim yol ala. Soy soylayıp, boy boylaya. Aziz İslam’dan hiçbir an ayrılmaya. Peygamber hatıralarına gark ola. Cesur, bilgin, çevik ola. Allah, reyinde isabetli, bahtında saadetli kıla. Akıl tarlamızda ve gönül yaylamızda bereketli ve sağlıklı yaşaya. Bu hususta benim sözüm buraya kadar derim. Fazlasından haya ederim.   Ay yıldız bayrak halkını, üç kıtaya nam salmış geçmiş ve gelecek fütuhat sahiplerini; merhamet, aşk ve gönül ehlini velhasıl Ümmet’i selamlarım. Hepsini Allah’a emanet ederim.


YEPREM TÜRK

28 Aralık 2017 Perşembe

FİNAL


Tanrım, hakkımızda sana ne söyleyeyim
Yaşama kudreti verdiğin sözcüklerden utanıyorum

Sabah öğle akşam duygusu insanın
Ve birer yeti olan gülme sevme şaşma
Çoktan dökülüp gitti evrenin çöp kutusuna

Rabbim şimdi yaz  mevsimi
Kim şaşırır gökten kaçak indirsen kar tanelerini

Zamanı cemiyeti taşa doğru yontan bir el bilirim
Finalini görmeyeyim

Rüyasında bir vahiyim
Insanın olmadığı bu yerde hangi bünyeye nasıl karışayım

İnsanı düşte görür bir sonraki nesil bence
İnsan bir rüya malzemesi olarak kalır böylece

İnsanlık olarak dünyada sayısız kusurum
Aslında artık bizi bitir diyorum

Nerede cennetteki o küpe çiçeği sesim
Bana bir kulak kıl işiteyim

Bir vakit tüm kuşların gibi rüya idim
Ben o sonsuz başlangıcı özledim


Yeprem Türk

26 Aralık 2017 Salı

BENİ


Getirdi duygularım  beni
Dünyanın önüne böylece
Karşımda evrenin ilk gününden kalma
Tertemiz ıssız pencere

Üstümde yıllarca biriken kirle
Temizlenme isteğidir bu bir yerde

Tanrım, benim için
Ne düşünüyorsun ?
Bu da bir uğultuyla akıp gidiyor öylece

Solmuş bir vahiy gibi
Fırlat beni
Ayak girmemiş evrenlere

Ve seninle yeniden
Tanışmak, başka bir
Hayat başka bir yerde 


Yeprem Türk

ÇOCUK BİLGİ


Elinizdeki araçları durdurun
Doğamı artık kazmayın hocalarım
Avucumdakiler
Son insanlık tanelerim

Allah’ın elinden çıkan iştir tabiatımız
Şifrelerimi bismi ile çözünüz

Üç yüzyıldır bilim
Batı’dan Doğu’ya
Köpek gibi havlıyor
Bir hoşt demediniz

Gidip ilmi Avrupa’dan alınız
Ama bilgiye anne dizi bünyeler de katınız


Y. Türk