19 Ekim 2019 Cumartesi

KURULUŞ, Kasım - Aralık 2019, YIL 6- SAYI 36








ÜSTAD



Üstadın yüreğinin üstü başı yaraydı.
Kudüs ile acayip bir rabıtası vardı. Kudüs’le beraber yaşadı, beraber düştü, beraber umutlandı.
İlk yarası Kudüs idi. Sonra bu yara diğer kardeş yaraları da çağırdı: Irak, Suriye, Afrika, Balkanlar…
Metinlerinde hep buraları gezdi. Pakdil’in yazıları ve gönlü bu coğrafyalarda gezerken çok çarık eskitti. Bazen yalın ayak gitti, gitti.
Kelam onda kendisini hiç yormadı. Söz, onun üzerinden kendisini dedi.
Lafını özgün söyledi, üslubunu kendi bildi.
Yazılarının dumansı bir tadı, kalbe gönle karışan bir rayihası vardı.
Yazdıkları gerçeğin ta kendisiydi.
Sözüne ne sıcak yollarda yazı meleği su verdi. Onu kaynağa erdirdi. 
Yüzü Muhammedî cemaldi.
Farz üstünde, sünnet üstünde, aşk üstünde durdu ömrü.
Neşeyi seven bir fıtrata meyyal olmasına rağmen Ümmetin sıkıntıları sebebiyle pek yüzü gülmedi.
Ayakta kaldı, bazen de yıkıldı. Ki Allah insanı ihtiyacına göre yıkardı. İhtiyaç üzere de kaldırırdı.
Müminin umut arazisini hep suladı. Suladı. Yılmadı.
Kitapları bu umut tarlasından hasat edilmiş bir külliyattı.
Tarih 18. 10. 2019 idi.
Allah rahmet etsin, Nuri Pakdil vefat etti.
Dünyadan büyük bir üstad geçti.



Kuruluş Dergisi

14 Ekim 2019 Pazartesi

İKİNDİ ATI'NDAN


BELKİ

Belki
Ölüm meleği yakılacak anız, der
Ömrünün etrafını çevirir
Uzaktan baktığında giderken görürsün
Hatıranla yaratılış üstünde çepelsin

Belki de
Dünyada kendini koyacak bir yer bulamazsın
Nehirsin, din ile demlenmiş bir varlığın var
Suyun sesi sıla selâdır, der
Ahrete doğru şırıl şırıl akarsın




Y. Türk

Türkiye Yazıları Kitabı'ndan



Aynı medeniyetin toprak parçalarında yaşayanlara dair:

Akıl, insanı diğer varlıklardan farklı kılsa da milleti diğer mevcudattan inanç ayırır. Ve bu inanç bir kişilik üzerinden akıp gelir. Biz, Muhammed’in cemiyetiyiz. Muhammedî iş görürüz. Muhammedî dili konuşuruz, siyasetle Muhammedî siyaseti yaşarız. Aynı dindeniz, aynı ümmetiz, aynı medeniyetteniz. Bu nedenle de birbirimizin yar ve yardımcısıyız.

Bütünlük zamanlarınızın dışında bile asla birbirinizle savaşmayınız. Aranıza kin ve düşmanlık ekmeyiniz. Birlikte ait olduğunuz manevi zemini parçalar halinde iken de ayaklarınızın altından yitirmeyiniz. Bitkinin yeşilken sökülen yerini bile tabiat çabuk kapatamıyor. Birbirinizde yara izi bırakmayınız. Sonra bir araya gelseniz de aranızdaki mesafeyi kapatamazsınız.

İş bu kitap, gelecekteki devlet adamlarımıza kalırsa, onlar, ayrık ve uzak kalmış devlet toprağından hukub miktarından fazla ayrı kalmasınlar. Bu miktar sonrası duygular ve aidiyetler yön değiştirebilir, ortak şuur yitebilir. Orayla tekrardan kavuşmak meşakkatli olur.  Muhammed’in Mehmetleri, birbirlerinden bu ölçünün üstünde ırak durmasınlar.



Y. Türk