Anadolu, büyük bir millet kitabının satır başıdır, bugün. Bosna’ya,
Bağdat’a, Filistin’e doğru da yazılmaya devam eder. Hem tarih denilen kazı hem
ilham ilgisi denilen gök yollarıyla huruç eder. Kaderin kalemi, kader birliği,
uzun bir yol arkadaşlığı adına yol teper. Muhammed (S.A.V.) Efendimizin Mehmedi
olabilmişlerin, O’nun çeşmesinden içebilmişlerin izini sürer. Dağılmışların, bu
dağılmayla gün yüzü görmemişlerin huzur ve izzetlerini diler. Aslında bu
yürüyüş, 3.Bülbül, 3. Gül çağına gider.
Hem temizlenerek hem silkelenilerek tekrar yerine koyarak. Ama önce
arınmakla. Bazı şeylerden ayrılmak bazı şeylere bitişmekle.
İlle bir kitap yazılacaksa milletçe, dediğim gibi böyle olmalı. İnsanı ve
onun vicdanını, yüreğini ve cesaretini hadım edem bu tuhaf zihinsel diyarları
terk etmenin kitabı yazılmalı. Yarınsız dizelerin yarınsız yazıların
değil.Elbette bu da bir bedel bir katlanış bir duyuş istiyor. Ayriyeten bir can
samimiyeti. Zannımca vardığı secdeye benliğini serip de, kalkarken
oradan bir tutam ruh derenlerin yapabileceği bir iş, bu. Sonra kök
ilgisiyle milletinin ruhuna yuva yapanların.
Yeprem Türk