13 Temmuz 2022 Çarşamba

Trajedi Üstüne

 Hasan Bülent Kahraman 'Hürriyet Gösteri'de (Ocak- Mart 2022) yazmış, sormuş 'bugünün insanı trajik bir varlık mıdır?' Cevabı kendince  biraz 'hayır'dır. Ama devamında 'insan özünde trajiktir' diyor. Öleceğini bilerek yaşamak bile buna yeter, şeklinde de bir ekleme yapıyor. H. Bülent Kahraman'a göre: 'Ölüm varsa trajedi vardır.'  

İslamcı kesimde 'insan ve trajedi' bir zamanlar epeyce tartışılmıştı. Rasim Özdenören ile Mustafa Kutlu bu konuda farklı fikirlere sahipler. Biri için 'İnsan varsa trajedi vardır' ; diğeri için de 'Tanrı varsa trajedi yoktur:' Gerçi hem insanın hem de Tanrı'nın olduğu yerde trajedi 'hem yok, hem var' anlamına gelir, bu. 

Birçok entelektüel trajediyi ölümde görür. Oysa trajediyi yaratan şey ölüm değildir. 'İnsan varsa trajedi vardır'; 'Tanrı varsa trajedi yoktur:'  Bu önermeler de trajediyi açıklamaya yetmez. Trajediyi doğuran şey safiyet, samimiyettir. Trajedi, saf ve orijinal ruhun dünyada engellenmesidir. 

'Haz. Adem ve Elma motifi' her çağda yeniden yorumlanır durur. Ve bu tekrarı, o ilk trajik motif hak eder. Aslında ilk trajik sahne de odur, insan adına. Hz.Adem, saftır; yaşadıklarını ruh yani öz olarak yaşar. Ve özde hiçbir varlığın bir başka varlığı aldatmayacağına inanır. Çünkü her şeye saf bir ruhtan bakıyor. Ama şeytan tarafından bu saflık tuzağa düşürülür, engellenir. Ve Adem, ilk trajedisini böylece yaşamış olur. 

Kierkegaard' a göre modern dünyada trajedi yoktur. Modern dünyadaki bu trajedi eksikliği,  Kierkegaard'ın düşünce dünyası incelendiğinde saflığın kaybıyla eş değer olduğu görülür. Kierkegaard 'ruh olabilmek' derken saf hali kastetmektedir. 

Elbette saflığını yitirmiş ruhsuz bir insanın trajedisi de olmayacaktır.  

 

Y. Türk