22 Aralık 2019 Pazar

KURULUŞ, OCAK ŞUBAT 2020 ve ŞİİR YILLIĞI







Emek ürünü bir nüsha - yıllık oldu, bu sayı. 
Kapak: Selçuklu renginde.  
Matbaaya    verildi. 
Üç gün sonra dağıtılacaktır.



          Yıllık hazırlamak, bayağı masraflı bir iş. Zaman da istiyor. Edebiyat dergilerini elimden geldiği kadar takip ettim. İyi şiir az yazıldı bu sene. Zaten kaliteli şiir, konuşuluyor ve duyuluyor. Bu dedikodu da size yardım ediyor.

Ama her fısıltıya ya da şiir kavgasına da inanmamanız gerekiyor. Yirmi kötü şiir yazıp da bir iyi şiir yazan şairin de açıkçası iyi şiirde istikrar göstermesini bekliyorum ve yoksa şiirini yıllığa almıyorum.

Para, sermaye ve kulüpler ile yürütülmeye başlandı epeydir edebiyat işleri. Zenginlerin ve iktidarın şemsiyesi altına girdi, şiir ve fikir. Ayrık yerlerde kendi başına var olan dergilere de şiir dünyasına da nefes aldırmıyor, buralarda çıkan yazın. Sermaye ve iktidar kendi düşünce ve damak zevkine göre şairler çıkarmaya çalıştı. Bir dizesi dahi olmayanlar, yüksek şair mertebesine eriştirildi, basının ve paranın olanaklarıyla. Ama hepsi boşa çıktı. Emeklere yazık oldu. Kötü bir şaire iyi demekle yalan söylenmiş oldu. Enkaza bina demekle okuyucular yanıltıldı.

Kuruluş dergisi 7. Yılına giriyor, bu sayıyla. Sessiz sedasız yazılıp, kitap dükkânlarına bırakıldı. Ama asıl etkisini blog üzerinden gösterdi. Az kişiye ulaşıldı belki ama hakiki okuyuculara varıldı denebilir. 

Arkamızda hiçbir sermaye grubu yok. İktidar yok. Yalnız ve ama samimi bir dergi, Kuruluş. Gelecekteki gençlere, zenginlerin kanatları altına girmeden de doğrular söylenmeli, bir yolu bulunup o hakikat yazıya dönüştürülmeli, demek istedim, bu tavrımla. Onları cesarete özendirmek istedim. Allah insanı yalnız koymaz, demek istedim. Boş verin sermaye sahiplerini. Çoğunun arkasından görünmeyen bin bir suratlı el var. O el sizi yönlendirmek, gerekirse sizi inancınızın, tarihinizin, varlık amacınızın tersine yüzdürmek isteyecektir. Sizi bir proje yapacaktır.

***
Fayrap dergisi, yayımlanmıyor.

Birnokta, yolculuğunu sürdürüyor. Dergi 19. yılında. Şair Mürsel Sönmez’in yönetmenliğinde.  Değişik bir estetik zevke sahip, dergi. Bu yönüyle şiir anlayışı da farklı. Nuri Pakdil yazınının ve İlhami Çiçek şiirinin yenilenmiş bir versiyonu gibi. Kapalı, derin, ilginç, ayrıksı.

Hece, doksan ve ikibin kuşağının öne çıktığı bir dergi. Hakan Şarkdemir, Hayriye Ünal…

Kitaplık, seksenlerin şairleriyle ve estetik algısıyla içli dışlı daha çok.

Varlık’ın nefesi doksanlarda kesildi. Doksanlarda şiir ve eleştiri birikimi sağcı dergilere kaydı. Şimdi ise Varlık, şiirden ziyade dosya konularıyla öne çıkıyor.

Natama, doksan kuşağının ve yeni biçimcilerin yer aldığı bir dergi. Eskilerden Heves’e benziyor biraz.

Dergâh, gelenekselliğini sürdürüyor. Ama doksan kuşağının hececileriyle ulaştığı zindelikten şimdi fersah fersah uzakta. 

Olağan Şiir, gençleri dosya yapmaya devam ediyor.

İtibar dergisi kendisini kapatmış.

Bu senenin iki güzide olayı: Yücel Kayıran’ın Amentüsü ve Süleyman Çobanoğlu’nun Tamgalar’ı yayımlaması.  Biz Müslümanlar önceden amentülere heyecanlanırdık. Bu amentü ister dünyanın başka yerinden gelsin ister Türkiye’den.


***
Kuruluş şiiri, medeniyet (devlet) şiiridir. İnsanın şiiridir, hükmüyle tasviriyle.  Solda felsefî şiir öne geçti. Yücel Kayıran bir hareketlilik sağladı, solda.

Yeni kuşakta Hece şiiri hızını kesti. Artık hecede İbrahim Tenekeci ve Süleyman Çobanoğlu taklit ediliyor.

Neo-epik şiir, Fayrap çıkmayınca ülkücü şiire dönüştü gibi.

Biçimci şiir, Ömer Şişman’da kaldı. Bu şiirin sonrası gelmedi.

İroni ve deformasyon şiiri ise Murat Menteş ve Ah Muhsin Ünlü seviyesinde seyrediyor.

    

Yeprem Türk





İKİ KİTAP





SON SÖZ

Ey kitap, bittiğin halde
Soracak olurlarsa sana ‘diğer adın?’
Ruhun tezenesi, de
İnsanın anlamından geldin












'...Öyle severiz ki sanırsınız âşıklığı yeniden biz bulduk.

Sevmemiz doymaz.

Ah ki türbelerimize akşam kızıllığı gibi ineriz. Orada, fâniliğe doymuş kalpler kadar mutmainiz. Ezeli bir zemindeyiz....'




İkindi Atı ve Türkiye Mesnevisi, iki kitapta yayıma hazır. Ancak dergiyi ekonomik olarak yormamak için ikisini de Mayıs ayında basacağız.



Kuruluş Dergisi

DUA


Reddedilmiş âşıklara dağlar
Kesik başlı Genç Osman gibi görünüyor

Anneler tarihi
Yüzü gürzle kapanmış sabiler olarak biliyor

En yüksek bilgileri bize acı veriyor
Saatten saniyeler tıp tıp kan gibi akıyor

Ezildikçe, at kuşanmış din ve tabiat
Bozuldukça düzen eşkıya sayılır olmuş ayet

İçinde bulunduğumuz dünya baştan aşağı sinir kin
Rabbim merhamet buyur yumuşasın zemin

Sonradan olma tüm cebirleri üzerimizden at
Değildir hiçbir hesap yaşam ahengine kader kadar rahat


Y. Türk