25 Kasım 2021 Perşembe

Üçüncü yüzü bekleyen boşuna bekler

Dünya küresinin birçok yerinde hakim düzene,  hükümetlere isyan hareketleri başladı. Politik yetersizlikler, kıtlıklar, küresel ısınma ve salgınlar derken dünya yeni bir aşamaya gebe. Önce söyleyelim ki, bu isyanların çoğunun halk nezdinde bir karşılığı olmayacak. Çünkü isyan, epeydir ahlâkını yitirdi. 

Aslında sadece isyan değil anlamını, hakikâtini ve ahlâkını yitiren. İdeolojiler de ortadan kalkmadan önce zaten ahlâklarını kaybetmişti.  Çünkü ideolojiler kendi cennetlerini kurgularken ahlâk ile fıtrat/ tabiat arasındaki ilişki biçimine dikkat kesilmedi. Kendilerince, kabaca söylersek, içinde 'her türüyle hadsiz bir refahın ve sınırsız maddi zenginliğin olduğu'  birer cennet vaad ettiler. Oysa refahın ve zenginliğin çok olduğu yere cennet denmez. Cennet ile kast edilen şey çoğunlukla ahlâktır. Yunus'un 'Bana seni gerek seni şiiri' bu bağlamda cennet kavramına düşülmüş şairce bir şerhtir. Yani aslında cennet, bir refah biçimi değil ahlâktır.

Ahlâk ile fıtrat / doğa arasındaki iletişim önemlidir. Ahlâk; fıtratın ve doğanın kalkanıdır. Ahlâkı yıkıp geçen, fıtrata ve doğaya çarpar.  Ahlâkın düzeltemediği şeyi doğa düzeltir. Örneğin yüzyıllardır süren ekonomi- üretim ve tüketim biçimi, insan eliyle ve ahlâkla doğrultulamadığı  için doğa tarafından biçimlendirilecek gibi.

Günümüz dünyasında birçok tutum ve tavır fıtrata veya doğaya çarpmıştır.  Ya  bir zaman sonra sokaklarda insanların değil tabiatın ve fıtratın isyanlarını göreceğiz ya da insanlık, hem ahlâklı bir ilerlemecilikle doğayı arıtacak ilme ve teknolojiye sahip olacak hem de her türlü emekle elde edilen hasadın hak üzere taksimatını yapmayı öğrenecek. 

Zulmü, adaletsizliği, taşkınlığı kaldıramamak dünyanın ruhunda var.  

Ahlâk ve fıtrat/ doğa olmak üzere dünya hayatının iki yüzüne de tokat atıldı kanaatimce. Üçüncü yüzü bekleyen boşuna bekler.


Y. Türk