Örneğin turizm ve kültür
bakanı, kültürden anlamasa, onu bir şirket zihniyetiyle işletse ne olur? Hiçbir
şey. Çünkü ülkemin insanları, hiçbir çağda kültürü bakanlardan öğrenmedi.
Zaten nefes alan bin küsur yıllık derin bir kültürümüz var. İnsanımızın kalbinde, ruhunda ve yaşamında bu,
aynel yakin yer alıyor. Yunus, Akif,
Yahya Kemal, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Fuat Sezgin ve Nurettin Topçu gibi
devasa kültür külliyatları bırakan adamlarımız var.
Milli eğitim bakanı, milli
eğitimi, pozitivist damara koysa ne olur?
Belki PKK’nın aydınlar
bildirisine imza atan 150 bin aydınımız daha olur. Ama sonunda yine de hiçbir
şey olmaz. Şiirin ilmi Yunus’tan, Şeyh Galip’ten, Akif’ten, Sezai Karakoç’tan.
Mimarinin ilmi Mimar Sinan’dan, Siyasetin ilmi Nizam-ı Mülk’ten, Osman Gazi’den
vs. akıp gelir.
Kadim inancımızdır. Yapay
ırmaklar düzelir. Bu topraklarda eğriltilmeye çalışılan ne varsa, yeri gelir
yatağını bulur. Akıl ve bilim, dinin iki çocuğu olur.
Y.Türk