6 Haziran 2019 Perşembe

BİR VEFA KİTABI: OSMAN SERHAT ERKEKLİ KİTAPÇIĞI'NDAN


&

Beşeri anlamda, yeni bilgi eski bilgileri; yeni deneyim de eski deneyimleri tüketmeden kendisini ele vermiyor. Ama bu, Türk şiirinde iki şekilde oluyor. Mesela Yahya Kemal ve Hilmi Yavuz gibi şairler, şiirlerinde, geleneğin katı üstüne bir kat daha çıkarlar. Onunla reddiyesiz şekilde bütünleşirler.  Ve şiirleri, buna bağlı olarak erzak ambarına benzer rayiha yayar. Ancak Sezai Karakoç bazen, Osman Serhat Erkekli yer yer ve Yücel Kayıran da daima olmak üzere, geleneği arıtarak, temizleyerek şiirsel kökene  varırlar. Üçünde de ruhsallık ön plandadır. Ve tinsellikte sabun kokusu vardır.

...

Yeprem Türk
 

BİR VEFA KİTABI: OSMAN SERHAT ERKEKLİ KİTAPÇIĞI'NDAN



&

Osman Serhat Erkekli’nin Yerlere ve Göklere Dair adlı tinsel kitabının ardından, yıllar sonra, sol şiirin yeni temsilcisi Yücel Kayıran da bir amentü şiiri yayımladı. İslam ile barıştı. Ancak bunun ne manaya geldiğini anlamak için eski şiirimize şöyle bir göz atmak gerekli.

Selçuklu ve Osmanlı şiirinde bir sol kavramı, sol şiiri yok gibiydi. Onun yerine bir muhalefet şiiri vardı. Aslında bu muhalefet tek taraflı da değildi. Fakihler ve sofular, kadılar ve âşıklar arasında hep bir dünya görüşü, sanat yordamı ve şiir felsefesi mücadelesi hakimdi.

Bunun benzeri bir iktidar savaşı da eski Yunan felsefesinde sık sık yaşanırdı. Orada bu kavga, filozoflar ve şairler arasında görülüyordu. Kadı el-Fâdıl nasıl Sühreverdî’yi gözden düşürmeye, toprağından sürmeye çalışıyorsa, Platon da fırsat bulduğunda şairleri ipe sapa gelmez hükümlerle devletten, şehirden uzak tutma amacı güdüyordu.

Ben, Türkiye’deki sol görüşün, derinde, böylesi bir alt yapısının olduğunu düşünüyorum. Ama bunu modern solcuların fark etmediğini de söylüyorum. Tarihten gelen bu akış, cumhuriyet içinde  sağcılar, solcular; İslamcılar ve Batıcılar şekline dönüştürülmüştür. Ve sol da neredeyse yer yer ateizmle yan yana yürütülmüştür. Onunla özdeşleştirilmiştir.

Önce Osman Serhat Erkekli,  Yerlere ve Göklere Dair  kitabıyla, bu manzara içindeki sola işte az önce bahsettiğimiz eski muhalefet çizgisini hatırlatmıştır. Yücel Kayıran da bu durumu içten bir buluş olarak işlemiş, şiir  kitabında kendisini ‘Selçuklu solcusu’ şeklinde ifade ederek, kısmen ateizme bulanmış solculuğu yani modern solculuğu reddetmiştir. Muhalefet etme yordamını kadim çizgiye çekmiştir. Sol, çağımızın bir kavramıdır ama yine de denebilir ki Kayıran, bir Sühreverdî, bir Hallac solcusu olmuştur.


Yeprem Türk

BİR VEFA KİTABI: OSMAN SERHAT ERKEKLİ KİTAPÇIĞI'NDAN FRAGMANLAR


&

Behçet Necatigil, şiiri gibi dar alan şairiydi.  Şiirinin ve zihninin belli aralıkları, kalıpları, mesafeleri vardı. Hiçbir zaman şiirde ve imgede sınır sürprizi yapmadı. Bendini taşamadı.

Osman Serhat Erkekli, Yerlere ve Göklere Dair şiir kitabını Behçet Necatigil’e gösterdiğinde, Necatigil, aynı  zihniyetle ‘Şişli'deki Yer ve Gök Apartmanı'ndan mı esinlendin, kitabına bu ismi verirken’ demişti.

Sanırım Osman Serhat, kitabının bu derece derinliksiz bir açıklamaya ve göndermeye maruz kalmasına  üzülmüştür.

Oysa Yerlere ve Göklere Dair, ilginç ve büyük ışımalarla doğan bir şiir kitabıydı. Metafizik, sol bir zihniyetle ilk defa bu kadar samimi ve ama kendi sorunlarıyla da malül şekilde yoklanmıştı. Ve bu şiir kitabı, soldaki inançsız şiir putunu kırmak için yola çıkmıştı. Bu gerçeğin farkına, Behçet Necatigil değil geç de olsa, felsefî şiir yazan Yücel Kayıran varacaktı. Yücel Kayıran bu kitabı sol şiirde, Tevfik Fikret’ten sonraki ikinci kırılma nesnesi olarak niteleyecekti.



....

Yeprem Türk