10 Ocak 2019 Perşembe

İKİNCİ BASKI / YAKINDA





                     
'Kırk yaş, insanı bürüyen bir hikâyedir. Kalbiniz bir mağarada uykudadır. Sütten daha beyazı var elbet, bu uykuda bulunacaktır. Tanrı sözünün cemre gibi düştüğü yerlerimiz var, oralarımız aranacaktır. Ve umarız insan bu seferde, ulaşacak, dirilecek, kurtulacaktır.

Ve insan ki köklerini hayal edecek, anımsayacak. Daha da öte giderse görecek, hissedecek. İçimizdeki çiçeğin aslana sözü var, diyecek. Hangi bilgi hangi halimize ne düşünür, bu, içerden amber gibi geçecek. Hülyamız, kalp kapakçığında en kırmızı kanı yani samimiyeti bulana dek çalışacak. İnsanda, toyken sadece bir siluet olan ahret, dolgun bir resme ulaşacak. Belki dokunuldu dokunulacak bir tatlı manzara olacak. İnsanın organlarına dağılacak, yayılacak, can haline erecek. İçerde kırk yaş şehri, sulak ve yeşil Avşar illeri gibi ortaya çıkacak. Işıyacak. Işıyacak.'

( Sayfa 67)

Yeprem Türk