Eren Safi bu sayıda hayatının
en ilginç yazısını yazmış. Aslında o yazı, Fayrap dergisinin özünü meydana
çıkarmış. İslam coğrafyasında yayımlanan önemli birçok derginin neden dış
kaynaklı fonlarla çıkarıldığına kafa yormuş. Bu yazı okunmalı ama metne fazla da
itibar edilmemeli. Neden derseniz? Necip Fazıl’ın bir devletlüye söylediği
sözlerde gizlidir gerçek. ‘Onların (Amerikalıların) dediğini yapar gibi gözük
ama bildiğini yapmaya devam et’. Bu bizim, ilk dönem cumhuriyet tarihimizin en belirgin trajedisidir. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde fikir coğrafyamızın böylesi bir iç
hesaplılığı var.
Ancak Eren Safi’nin Süleymaniye
Camii gibi görkemli camilere bir zamanlar hınç duyduğunu o yazıyla öğrendim.
Küçük, bakımsız camilere hayran olduğunu da. Acaba Fayrap, küçük camileri
yoksul, halktan görürken büyük camileri de neredeyse felsefesinde olumlu anlamda yer vermediği kodamanlara, zenginlere, müsriflere mi benzetti? Sorunlu bir bakış açısı
aslında bu durum. Bunun konuşulması da gerekir.
Y.Türk