
Modern Türk Şiiri’nde biçimci ilk yenilikçi diyebileceğimiz hareketi Şeyh Galib’in başlattığı doğru. İsmet Özel’in de dediği gibi Şeyh Galip, şiiri ya da ilhamı bireysel bir alana taşımakla Türk şiirinde hem şekil hem de ruh anlamında büyük kırılma yaşattı. Ama ondan sonra gelen yenilikçi damarlar, biçimdeki yeniliğin yenilikçi ruhuna bazen denk gelse de birçok kez bu ruhu biçimle buluşturmakta zorlandı. Bugün temel anlamda bir ruha sahip iki biçimci şiirden bahsedebiliriz. Birincisi Orhan Veli, Ece Ayhan, Metin Eloğlu üzerinden gelen bir biçimcilik. Bu akış, Natama ve Şerh gibi dergiler üzerinden devam ediyor. Bu şiir, ruhunu düşünce olarak Marksizm, ateizm, avestaizm, azınlık psikolojisi, yeraltı yaşantısı ve bunların toplamı olan gezi şeysinden devşirir. Kişilik olaraksa ise şizofranik bir personaya sahip olduğu söylenebilir, bu şiirin.
diplo’it
o.
birdik, bir adam öldürdük ve aramızda tartışıyorduk
biraz da birdir oynuyorduk neşeliydik iyi ki geberdi:
halayı çektik diriyi gömdük ne yaptıysak aksi içindi
bir sıfır içindi bir sıfır için bir sıfırın içiydi bir
sonra sayıları saydık birbirine vurduk filan
ikinci çığlıkta evreni pek salyangozsuz bıraktık
.
Tan Babür (Şerhh, 5)

Diğer bir kanal ise, Şeyh Galip, Orhan Veli, Asaf Halet Çelebi, İlhami Çiçek, Cahit Zarifoğlu, Onur Ünlü gibi şairlerle var olan ayrı bir mecra. Türk edebiyatına kalıcı bir külliyat bırakan mecra da bu çevredir. Özellikle Hece ve Fayrap’ta yazılan birçok biçimci şiir bu temelden besleniyor.
Yeprem Türk