Milletin diğer zamanlarında sular biraz bulanık akarken, mücadele
dönemlerinde berrak akar. Bu, mücadele esnasında ortaya çıkan samimiyetten ve
açıklıktan kaynaklanır. Milli mücadele dönemleri çünkü, insanın hem aklını hem
gönül gözünü arıttığı zamanlar olarak tarihe geçer. Aslında her İslami mücadele
bir şeye şahit olmada yatar. Bir kısmının sadece şahit olması yani her şeyi
aşikar görmesi ve bır kısmının da hem şehit olması bundan.
Her mücadelemizde olduğu gibi 15 Temmuz direnişinde de saf biçimde görme
var. Şahit olma var. Şehitlik var.
Çünkü ortada bir hak arama var. Ortak mücadele var. Millet olma hali var.
Milletin diğer bir tanımı da: Ortak mücadele etmek, hak aramak için bir araya
gelmek demektir. Yani şahitlik şehitliği, şehitlik tehvidi doğurur.
15 Temmuz Direnişi, şahitlik ve şehitlik bakımından her şeyden önce
gerçekte Bedir’e bakar. Bedir’in açtığı yolda son halkadır. Aslında 15 Temmuz
Direnişi ilk göz ağrısı Bedir’e şöyle konuşur gibidir hakikati olarak. Ben
Bedir’in nesebindenim, mana bakımından da onun oğluyum. Ona bağlı bir şahit bir
şehit olma durumuyum.
Y.Türk