13 Ocak 2018 Cumartesi

İKİBİN KUŞAĞININ İKİ DERGİSİ: KURULUŞ ve DİL VE EDEBİYAT DERGİSİ



İkibin kuşağı şairlerinin çoğunu doksan kuşağının ya da yetmiş ve seksen kuşaklarının şiir ilkeleriyle hareket eden sanat dergileri yuttu. Bu durum, kuşağımın istediği gibi hareket etmesini ya da kendi sanat beğenisini meydana getirmesini engelledi. Örneğin önce Yediiklim ardından Fayrap ve İtibar gibi dergiler ikibin sonrası kuşaklara neredeyse el koydu. Onları kitap yayım imkanlarıyla veya televizyon, gazete türünden cazibeli şeylerle tavladı. Yeni kuşağın yeni estetik anlayışının gelişmesine meydan vermedi.

Bu konunun aslında üzerinde durulması gerekir.  Yediiklim, Fayrap ve İtibar gibi dergilerin şiire bakış açısı, Hecenin ihyasına ve Neo-epik şiire rağmen Diriliş, Mavera gibi edebiyat dergilerinin gerisindedir. Neo-epik, bugün şizofrence konuşuyor gibi. İtibar, medeniyet eksenini oldum olası tam ifade edemedi. İki dergide de yerel şeyler ile varoluşsal durumlar harmanlanamadı. Yediiklim dergisi de bunların tam tersini yaptı, milli duyguları kuşatmaktan aciz kaldı.  Oysa iyi bir edebiyat dergisi bayrağımızın anlamından tutun insanlığın başlangıcı Adem’e hatta ahret hayatına kadar olanki aralığı insan adına kapsamalı. Bu manadaki bir insana hizmet etmeli. Tabi bu,  Peygamber –i Ekber’e uyumla gerçekleşmeli. Asıl kaynak oradan edinilmeli.


Bugün Zafer Acar ve arkadaşları diğer yandan Kuruluş dergisi çevresi dışında bizden önceki kuşaklara bir eleştiri gelmedi ikibinli kuşaklardan. İmgeciler ve metafizikçiler dışında bir ses yok yani. Aslında bunlar da baştan beri kültürü-medeniyeti; milliliği ve varoluşsal durumları birbiriyle harmanlayan çevrelerdi.


Yeprem Türk