Batı düşüncesi hep ruhanî ve cismanî tezatlığında ilerlemiştir. Biri öne alınırken diğeri dışlanmıştır.
Batı zihni Modern Çağ’da cismanidir. Ortaçağ’da ise
ruhanî. İlkinde pozitif ilimler öne çıktı, ruhaniyet dışlandı. İkincisinde ise tamamen
ruhanîlik hayatı yönetti, bilim düşman ilan edildi. Ruhanîyet ve cismanîyet
aynı varoluşta bir türlü buluşamadı.
Oysa bir medeniyet ne tamamen ruhanîdir ne de tamamen
cismanîdir. İkisinin de oranınca bileşkesi bir yerdedir.
Gerçi önceleri medreselerde dini ve pozitif ilimleri
aynı anda okutan Osmanlı eğitim sistemi, Ortaçağ’ın kiliselerine benzer ruhanî
bir kisveye bürünmüş, bilimi dışlamıştı. Batı yordamınca bir ruhanîyeti kuşanmış
ve maddesel karşıtlığa düşmüştü. Zaten
Tanzimat dönemi düşünce sistemimiz bu karşıtlık içinde yol aldı.
Örneğin Ahmet Cevdet Paşa devlet şekillerini ruhanî ve
cismanî olarak ikiye ayırır. Bizim devlet anlayışımızı ruhanî bir yapı olarak
yorumlar. Batılı devletleri ise cismanî. Oysa farklı zamanlarda birbirine zıt yönde
yürüyen bu iki devlet anlayışı da yine Batı’ya hastır. Çünkü Batılı devletler
ortaçağda ruhani iken; modern çağda tamamen cismanî oldu.
Bu zıtlık yer yer nesiller arası tezatlığa
bile dönüşmüştür. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren öykülerde, romanlarda
dini vecibelerini yerine getirenler, Kur’an okuyanlar büyük anneler ve
dedelerdir. Sanki dinle haşır neşir olan son nesil onlarmış gibi anlatılır. Dolayısıyla da ruhanî nesildir. Yeni nesilse
bilimle uğraşan, dinle arasına mesafe koyan bir kesim olarak lanse edilir,
bunlar da cismani hareket eden nesildir.
Oysa bizim devlet ve hayat anlayışımız sırf ruhanî de sırf
cismanî de değildir.
Ne İbn-i Sina’da ne İbn-i Rüşd’de böyle bir ayrım vardır.
Din de tabiat da paralel bir yöndedir.
Din ile bilimi karşıtmış gibi göstermek önce Ortaçağ
Hristiyanlık dünyasının sonra da Modern Çağ’ın bir hastalığıdır.
Biz ikisini de nispetince birleştiren Fıtrî ekolden
geliriz.
Hani demiş ya Yunus ‘Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevla’m seni’. Dağların, taşların
yerine pozitif ilimleri koyun.
Yeprem Türk