28 Kasım 2014 Cuma

SEPETÇİ


Ben sepetçiyim dostlarım, hayatı anlamaya ihtiyacım var
Bana doğru da yaklaşan bir hazan var
Doğrusu sepetlerimin ne elma ne süt ne yumurta
Taşımaya ne hevesleri ne de takatleri var

Biterken bende, hayat dilenecek bir ömür var
Onu yere serecek Allah'ın yeli denen bir şey var
Düşünün. Tek vuruş. Ne toz yaşamımdan ne bir dal kalkar
Dostlarım sepetlerimin artık ahrete sarkmaya ihtiyacı var

Yeprem Türk

25 Kasım 2014 Salı

çöp dili


 Kültürü, medeniyeti olmayanın Türkçesi de olmaz.

...
Hayatın ortasında mum gibi söndüm.
Ezik bir sevda kuşu uçmaz hiç bilirim
Tadı ezikliğimde kıyamete kadar yürürüm
....


Günümüz şiirinin anlam ve biçim bakımından iyi bir özetidir, bu şiir. Genç bir şaire ait bunlar. Kırk yaşına da gelse bu şairin, aynı boş temalarla vakit geçireceğini garanti edebilirim size. Asıl mevzuattan kopmuş bir dil hüviyetini taşıyor, şiir. Elde araç var ama bu ne işe yarar bilinmiyor. Her işe yarıyor ancak yine de bir işe yaramıyor. Çağımızda çok değişik türlerde, bakışlarda şiir yazılıyor. Bu açıdan zengin bir edebiyat dünyasına sahibiz. Hepsi farklı farklı mahallededir, ama fakirlik hepsinin ortak özelliği. Kemik çatılmış eğri büğrü de olsa ancak bir iki gram dışında et yok,  iskelette.  Çağın şairleri, şimdi yönünü ağır ve insan soyuna has manalara çevirmiş durumda olsalar, bundan bir şey anlamayacaklar. Bunun, şiirin maruz kaldığı cumhuriyetçi unutkanlıktan veya boşvermişlikten sonra nasıl yapılacağı bilinmiyor. Az önce örnek verdiğimiz şiirle beraber, günümüz şiir dergilerinin çoğunun dili armudun sapı, üzümün çöpü Türkçesidir.



Adem Kalan