Bedir ülküsü
olmasaydı.
Malazgirt ülküsü
olmasaydı.
Kurtuluş Savaşı
ülküsü olmasaydı.
Ve nihayetinde
15 Temmuz Harbi ülküsü olmasaydı.
Yaşamak
istemezdim.
Allah’ım uzatma
dünya sürgünümü benim, canımı al diye söylenir dururdum.
***
Milletimin de bu
konumdan uzak olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü modernizm;
halkımızın biçimini, geleneğini, mazmunlarını tutsak eylemişti.
Hem mana hem söz
olarak toplumumuz, modern siyasa tarafından terk edilmişti.
Araçtan, kendine
ait bir zaman ve mekanın duygusundan yoksundu. Ve bunları bir türlü elde de
edemiyordu. Dünyada niye durulsundu.
Söz, politika ve
kültür cephesinde mühimmat tükenmişti.
Kainattaki
halimiz, dünyadaki son gün, daldaki son
meyve gibi görünmüştü.
***
Dünyanın sonuncu
günü, birinci gününe bitişikti oysa.
Hicret fethe
yakındı.
Kayboluş doğuşa
uzak değildi.
Susmak,
konuşmağa az kalmış demekti.
Güneş batmışsa,
doğmadan gelmeyecekti.
Taleal bedru tınısı tepelerin ardından duyuluyordu.
***
15 Temmuz nefesi
bize işte bütün bu duyguları baştan sona yaşattı.
y.türk