
Dün bizde, hem kültür hem medeniyet çıkmazdaydı; bugünse yine hem kültür hem medeniyet çıkmazda. Dün, medeniyet fikrine olmadık eziyetler edildiğini düşünüp de üzülenler, bugün aynı işkenceyi kültüre yapıyorlar. Açıkçası cumhuriyet tarihi hem Kemalistler hem İslamcılar tarafından tefrite varacak bu sakat çatışmaya maruz bırakıldı. İkisinde de zulme maruz kalan, ezilen taraf inanmış halk tabakası oldu.
Cumhuriyetin yarısında hem
kültür hem medeniyet fikrini sopalayanlar, belli bir tarihten sonra sopayı
İslamcılara verdi. Onlar da kültürü ve yerel zenginlikleri sopalamaya
başladılar. Yani her iki taraf da diktatör gibi hareket etti. Bugünün
İslamcıları işte bu diktatörlüğün eli sopalı temsilcileridirler. Dün yanlış
kültür zorbalığıyla yerle bir edilen Ortadoğu, bugün yanlış tevhit zorbalığıyla
dili dışarıda, vahşetin ortasında kan ter içinde, deli danalar gibi koşturuluyor. Ortadoğu’yu
kan gölüne çeviren bir unsur gibi iş görmesi bundan, İslamcılığın.
Aslında iki taraf da azınlığı teşkil eder. Ve ikisi de birçok, vesayetçi özellikler gösterir. Ve son
zamanlarda halkın, İslami olana gösterdiği rağbetin varlığını da İslamcılık
yönelimleriyle açıklamamak gerek. Yani İslami olana yönelişin temelinde Kur’an, Sünnet bir de bunlara sadık kalanlar bulunur. İslamcılığın
ne manaya geldiğini halkın çoğunluğu aslında bilmez bile. İslamcılık, bu bazda
entelektüel bir kavram olarak kaldı. Halka sirayet edemedi. Burjuva sınıfı
içinde bir adlandırmanın veya yargılamanın bir nesnesine dönüştü. Çünkü kimse bizde, sen kimsin sorusuna
İslamcıyım cevabını vermez. Elhamdülillah Müslüman’ım cevabını verir, halk. İslamcılık da tersinden Kemalizm gibi bir
işlev gördü. İkisi de zorba, yanlış ve aceleciydi. Tevhide gidilen basamaklar,
aşamalar, zamana yayılması gereken şeyler unutuldu. Anadolu’yu ayakta tutan
unsurlar, nefesler, veliler nasıl
Kemalizm tarafından ağaçlarda sallandırıldıysa, modern tevhid anlayışı da
onları alel acele buz ülkelerine sürgüne yolladı. Kemalizm, sadece Anadolu’nun
günahını omuzlarken, Ortadoğu’yu da etkileyen modern tehvid anlayışı
da daha büyük ve ağır bir vebale böylece ermiş oldu.
adem kalan