Ara ara devlet
ara ara cumhuriyet şeklinde hareket ediyor, Türkiye. Katıksız bir 1923 cumhuriyetçiliğini ibişlik olarak vurgulamayı yeğlerim, ben.
Kültür, sanat, düşünce... her açıdan. Devlet gibi hareket etmeleri ise Mehmet (kahraman)
isminde toplamayı. Siyasi kimyamızda gelgitler yaşanıyor. Anadolu temelli doğal
ve geleneksel bir siyasi organizasyon ile cumhuriyet güdümündeki bir siyasi
itişmeden kaynaklanıyor, bu. İslamcılık fikri de bu arada, bu itişmeden
faydalanıp Anadolu’yu Anadolu dışına
atarak Anadolu’da kendine yer açmaya çalışıyor. İslamcılığın, hazır siyasal
zihnin zayıf yanlarını, mesela Kemalist Anadoluculuğu, Anadolu’ya mal etmeye
uğraşırken buutlu tarafını da İslamcılığa tevil etmeye çalışması bundan.
Aslında
Türkiye’deki İslamcılar, Kemalist Anadolucuğun kendi Anadolu’sunu inşa
ettiğinde, Anadolu’ya bu Kemalist pencereden bakabilmiş sayılı yanılgılı insanlardır.
Halkın, Anadolu’da açılan bu sahte
pencereye inanmadığı kadar bile diretmemişlerdir. Yani yanlış Anadolu
fikriyatçılığına kabulle yaklaşmışlardır. Anadolu’yu hep cumhuriyetçi bir cetvelle ölçmüşlerdir.
Karşılarında ise derinliksiz bir Anadolu bulma aldatmacasına düşüp, cumhuriyet süresi içindeki İslam düşünce
literatürünü İslamcı kavramlarla doldurmayı sürdürmüşlerdir. Anadolu’nun cumhuriyetin
oluşturduğu bir derinlikle yorumlanması, Anadolu İslam düşüncesinin bin yıllık
hayati geleneğini görmeye engel oldu. Sanırım onları cumhuriyetin Anadolu’yu
basitleştiren sert ve dışlayıcı politikası yanılttı. Yeni yüzyılda sadece
belagatin vur kaç taktiği yaparak var ettiği
ve toplamını İslamcı bir etiketle balyalayabileceğimiz bir heyecan dalgasının kucağına attı. Fikir
boşluk kabul etmez çünkü. Geleneksel
Anadolu siyasal damar, başka siyasal bir gücün güdümüne sokulmak
istendi. Selçuklu, Osmanlı devlet kanalını tali bir unsur olarak burada
eritmekten başka bir amacı da yoktu aslında bu çizginin. İslamcılık
Anadolu’nun kendine has kuvvetli dini ve siyasal unsurlarına güven kaybı
yaşatmak için yüzyıllık bir denemeydi. Bu hareket, bilinçli bir şekilde
yapıldı. Anadolu devlet geleneğine ve onu var eden unsurlara şeytani bir
çalımdı. Doğu’yu koruyan kaleyi yıkmaya yönelikti. Bu günkü yazısında, 27 Eylül
2014, Ali Bayramoğlu ‘Yüzyıl Ortadoğu’da
bir Kürt yüzyılı olacaktır’ demiş. Paramiliter bir cümle kurmuş. Oysa bu yüzyıl, Türklerin ve Kürtlerin yüzyılı
olacaktır. Bu da Anadolu’nun Selçuklu, Osmanlı çizgisinde geri dönüşüdür.
Adem Kalan