Osmanlının dağılmasıyla Doğu’da, Anadolu’da şehir ve kasabaların ruhları
da değişmişti. Büyük ticaret ve ilim merkezleri küçülmüş; şehirler, kasabaya;
kasabalar, köylere dönüşmüştü. Şehirler, medeniyet heyecanlarını yitirmişler,
ancak ihtişamlarına kavuşacak günleri de özlemeye koyulmuşlardı.
İşte 15 Temmuz Direnişi, ışığı sönmüş şehirlerimizin umutlarını bilemiş
onların ışıklarını parlatması adına bir milat olabilecek ruhu estirmiştir.
Çünkü şehirlerin de benlikleri, fikirleri, ruhları, davaları vardır. Çünkü veli insanlar olduğu gibi veli zamanlar,
veli fikirler, veli mücadeleler, veli şehirler de vardır. 15 Temmuz direnişi,
kentlerimize bunu hatırlatmıştır. Ve Anadolu’ya, İslam coğrafyasına, onları
veliliğe davet eden veliler velisi bir nefesle girmiştir.
15 Temmuz gecesi, şehirlerimiz, gösterdiği gayret bakımından görülmeye
değerdir. Şehirlerimiz, o gece, hakikati Tanrı nuru ile görmüştür. Ve
gördüklerini de kalbi ile doğrulamıştır. Mekan olarak onların özünü ve
nüktesini tazelemiştir.
Ve şehirlerimizin temelinde olağan zamanlarda bile aslında Bedir,
Malazgirt, Çanakkale ve 15 Temmuz alemleri vardır. 15 Temmuz bu nedenle mekanda
da hüküm sahibi olmuştur. Gelecekte bu hükmünü mekana ve eşyaya işleyecektir.
Y.Türk