14 Nisan 2017 Cuma

DOSTUM, ŞAİR KARDEŞİM YEPREM TÜRK ÜZERİNE


Yeprem Türk’ü, Yediiklim’e şiir gönderdikçe Anadolu’dan, Ali Haydar Haksal’ın bahsetmesiyle tanıdım. Aman bu çocuğa dikkat edin çok özgün ve yetenekli dedim. 2000’li yılların ortalarını geçmişti sanıyorum. Bir toplantıda Erkan Kara tanıştırdı. Yeprem, çok saygılı. Çok şair yetiştirmiş Maraş ekolünden geliyor. Bizim Erkekli aşiretinin yarısı da Maraş’ı iskan edinmiş zamanında. O yüzden mi bilmiyorum, kanım çok ısınıyor Yeprem’e. Yeprem Türk, benim ona karşı olan abilik görevimi abartıyor.  Bana bu kadar minnet duymasına gerek yok. Hakkımda çok yazı yazdı.  Bunu ona cevap olarak algılamayın lütfen. Sanıyorum bu güne kadar ilk kitabı ‘Önemli Olan’dan sonra üç şiir kitabı daha çıkardı.  M.D. kısaltmasıyla anlattığı Mehmetli Devleti  onun siyasi poetikası gibi.  Uzun tek nefeslik bir şiirdir, bu. Milletimde Muhammed’in Cemali’ adlı üçüncü kitabında daha çok ‘Allah, Peygamber, Millet, Vatan sevgisini’ işleyen şiirler var gibi gözüküyor. Son kitabı 15 Temmuz’a YAKMA’da özellikle son bölümde ve beyitlerde orijinal mısralar var. Böyle demek küçültür, kitabı. Beyitler mükemmel ve orijinaller.

‘Şu kızıl şu yeşil elmasıyla ağaç
 Bir erkek bir kıza İstanbul olsa ‘

Bir de Yunus Divan’ı kalsa buralar
Ulu kucak olup insanı sarsa’

Ayrıca Yeprem Türk’ün mütefekkirliğini yaşattığı Kuruluş dergisi çabası var ki, onu dergili şairler silsilesine yani  Mehmet Akif’e; Büyük Doğulu Necip Fazıl’a ve Dirilişli Sezai Karakoç’a bağlıyor. Bu, onu misyon adamı kılıyor.
Yazımızı Yeprem Türk’ten bir şiirler bağlayalım.

ÇALSA

Nasibim düdük dışarıda yapabilse
Rüyada doğmuş orda kalmasa

Taksim içinde terbiyeli düüüt’üyle
Dümbelek amcası onu bir böyle görse

Ondadır ulu göğüs şişse şişse
İstanbul’da dolup Şam’da boşalsa

Öldüğümün akşamı biri bu düdüğü
Ahretin arka kapısında çalsa


03.03.2017- Küçükyalı

Osman Serhat ERKEKLİ



Salih CAN