Milletin kirlenen ruhunu ve dilini havalandırmaya bazen şairler bazen de direnişler gelir. Ruhumuzun 15 Temmuz’u,
dilimizin Yunus’u, Sezai Karakoç’u manasındadır. Milletin ruh ve anlam evini
temizlemek için direnişler, şairler kardeş gibidir. Medeniyetin kirlenen bahçesini
ikisi temizler. Çatlak yerlerini bu ikiz kardeş onarır. Örneğin 15 Temmuz ruhu,
Türkiye’yi ve İslam dünyasını nasıl havalandırmışsa; Sezai Karakoç da
kimliğimizi berkiten mayayı dilimize, şiirimize katmıştır. İkisi de buluğ
çağına eren Türkiye’yi dilden, ruhtan, eylemden yani farklı kanatlardan
müjdelemiştir.
Bu müjdede, büyükten küçüğe doğru sıralama
şudur. En eftali milletin direnişidir; sonra şiiri sonra nesridir. Nesir yaya
hızı, şiir ışık hızı, milletin eylemi kalp hızıdır.
Dilimizin büyük şairlerinin ve ruhumuzun
büyük direnişlerinin iri samimiyetlerine bakarak şöyle diyebiliriz. Bazen büyük
bir şair kendi kulvarında bir Malazgirt Zaferi, bir Kurtuluş Savaşı’dır.
Adem Kalan