Şimdi Anadolu’da yaşayanlar bilir.
Tarımcılıkla uğraşanlar bu husustan şikayetçidirler de. Anadolu tarlalarına
ekilen domates ya da diğer birçok sebzenin çekirdekleri, ikinci bir ekim için
elverişli değildir. Yani bilmem kaç yıldır Anadolu topraklarında ürünlerin
çekirdekleri tek defalık. Kendi kendini üretme kabiliyetinden yoksundur. Geleneksel
tarımda ürünler, sonraki ekim için elverişli çekirdekler veriyordu. Şimdi
nerden çıktı bu demeyin. Aslında modern dönemde ortaya çıkan fikir ve siyasi
akımlar da böyle. Türkiye’de son yüzyıldır bu türden fikirlerden çok oldu. Ve
bunlardan bir çekirdek çıkmıyor. Devamlılıkları yok hani. Sık sık başa
sarılması işlerin bundan. Geleneksellik bir defa kaybolmaya görsün, tek
kullanımlık fikirler ithal etmek zorunda kalınıyor. Kuruluş dergisi, daha başından bu tür
şeylerin farkındaydı. Siyamızın asıl ve gerçek çekirdeği, kahramanı buluş
ve kavrayıştadır. Mehmediliği bundan dolayı çok önemsiyoruz. Mehmedin anlayış
haritası olarak var olduğu Büyük Doğu zeminini de. Siyasamızın gerçek çekirdeği
Necip Fazıl’ın Büyük Doğusu’ düşünülerek, kazılarak bulunacaktır. Sanırım bunun
için de ilerde meydanlara inmek gerekecektir.
Yeprem Türk