8 Ekim 2014 Çarşamba

DOĞUDAKİ ÇEKİRDEK



Şimdi Anadolu’da yaşayanlar bilir. Tarımcılıkla uğraşanlar bu husustan şikayetçidirler de. Anadolu tarlalarına ekilen domates ya da diğer birçok sebzenin çekirdekleri, ikinci bir ekim için elverişli değildir. Yani bilmem kaç yıldır Anadolu topraklarında ürünlerin çekirdekleri tek defalık. Kendi kendini üretme kabiliyetinden yoksundur. Geleneksel tarımda ürünler, sonraki ekim için elverişli çekirdekler veriyordu. Şimdi nerden çıktı bu demeyin. Aslında modern dönemde ortaya çıkan fikir ve siyasi akımlar da böyle. Türkiye’de son yüzyıldır bu türden fikirlerden çok oldu. Ve bunlardan bir çekirdek çıkmıyor. Devamlılıkları yok hani. Sık sık başa sarılması işlerin bundan. Geleneksellik bir defa kaybolmaya görsün, tek kullanımlık fikirler ithal etmek zorunda kalınıyor.  Kuruluş dergisi, daha başından bu tür şeylerin farkındaydı. Siyamızın asıl ve gerçek çekirdeği, kahramanı buluş ve kavrayıştadır. Mehmediliği bundan dolayı çok önemsiyoruz. Mehmedin anlayış haritası olarak var olduğu Büyük Doğu zeminini de. Siyasamızın gerçek çekirdeği Necip Fazıl’ın Büyük Doğusu’ düşünülerek, kazılarak bulunacaktır. Sanırım bunun için de ilerde meydanlara inmek gerekecektir. 

Yeprem Türk