Aynı
medeniyetin toprak parçalarında yaşayanlara dair:
Akıl,
insanı diğer varlıklardan farklı kılsa da milleti diğer mevcudattan inanç ayırır.
Ve bu inanç bir kişilik üzerinden akıp gelir. Biz, Muhammed’in cemiyetiyiz.
Muhammedî iş görürüz. Muhammedî dili konuşuruz, siyasetle Muhammedî siyaseti yaşarız.
Aynı dindeniz, aynı ümmetiz, aynı medeniyetteniz. Bu nedenle de birbirimizin
yar ve yardımcısıyız.
Bütünlük
zamanlarınızın dışında bile asla birbirinizle savaşmayınız. Aranıza kin ve
düşmanlık ekmeyiniz. Birlikte ait olduğunuz manevi zemini parçalar halinde iken
de ayaklarınızın altından yitirmeyiniz. Bitkinin yeşilken sökülen yerini bile
tabiat çabuk kapatamıyor. Birbirinizde yara izi bırakmayınız. Sonra bir araya
gelseniz de aranızdaki mesafeyi kapatamazsınız.
İş bu
kitap, gelecekteki devlet adamlarımıza kalırsa, onlar, ayrık ve uzak kalmış devlet toprağından
hukub miktarından fazla ayrı kalmasınlar. Bu miktar sonrası duygular ve aidiyetler yön değiştirebilir, ortak şuur yitebilir. Orayla tekrardan kavuşmak
meşakkatli olur. Muhammed’in Mehmetleri,
birbirlerinden bu ölçünün üstünde ırak durmasınlar.
Y. Türk