Eskiden milletler,
yaşarken bir üslup yaratmanın gerekliliğine inanır ve öylece de diğer halklarca
da tanınırdı.
Şimdi bu üslubu
oluşturmak zor olsa gerek. Çünkü dünya evrensel bir köye dönüştü. Her millet,
günün gelişine göre yaşamaya başladı.
Milletlerdeki üslup kaybı
aynı zamanda bir kişiliksizleşmenin de ürünü.
Dünya insanı artık
neredeyse bir gezgine dönüştü. Prekarya millet tipi, yerleşik olandan daha
köklü bir hayat görüşüne sahip.
Lafı şuraya getireceğim.
Cemil Meriç, Avrupa’nın İslam dünyasını Muhammedîler olarak tanıdığını söyler. (Cemil Meriç Konuşuyor, 243, Ketebe Y. Mustafa
Armağan 2018).
Aslında bu deyişi onlara
bir vermişiz, bir yönüyle.
-Surların önünde
İkinci Mehmet: (Fransız şövalyesine haykırıyordu): Muhammedî Mehmetleriz.* (Hugo)
Yani bu aynı zamanda,
kendini ifade etmek olduğu kadar bir üslubun da icrası anlamına gelirdi.
Sonra zaten, biz
Avrupa’ya karşı bu üsluptan koptuk. Kendimizi onlara ifade edemedik.
Onlar da bizdeki bu ifade
sıkıntısından dolayı, bizi istedikleri gibi okudular, kendi zihinlerinde bir
yere oturttular. Bizim için bir izm kültür bilgisi olan Oryantalizmi inşa
ettiler.
Y.T.