19 Ağustos 2019 Pazartesi

MİLLET ve ÜSLUP



Eskiden milletler, yaşarken bir üslup yaratmanın gerekliliğine inanır ve öylece de diğer halklarca da tanınırdı.

Şimdi bu üslubu oluşturmak zor olsa gerek. Çünkü dünya evrensel bir köye dönüştü. Her millet, günün gelişine göre yaşamaya başladı.

Milletlerdeki üslup kaybı aynı zamanda bir kişiliksizleşmenin de ürünü.

Dünya insanı artık neredeyse bir gezgine dönüştü. Prekarya millet tipi, yerleşik olandan daha köklü bir hayat görüşüne sahip.

Lafı şuraya getireceğim. Cemil Meriç, Avrupa’nın İslam dünyasını Muhammedîler olarak tanıdığını söyler. (Cemil Meriç Konuşuyor, 243, Ketebe Y. Mustafa Armağan 2018).

Aslında bu deyişi onlara bir vermişiz, bir yönüyle.

-Surların önünde İkinci Mehmet: (Fransız şövalyesine haykırıyordu): Muhammedî Mehmetleriz.* (Hugo)

Yani bu aynı zamanda, kendini ifade etmek olduğu kadar bir üslubun da icrası anlamına gelirdi.

Sonra zaten, biz Avrupa’ya karşı bu üsluptan koptuk. Kendimizi onlara ifade edemedik.

Onlar da bizdeki bu ifade sıkıntısından dolayı, bizi istedikleri gibi okudular, kendi zihinlerinde bir yere oturttular. Bizim için bir izm kültür bilgisi olan Oryantalizmi inşa ettiler.


Y.T.