18 Ağustos 2019 Pazar

&


Bin yıl önce ortaya çıkan birinci kriz dönemi; İbn-i Haldun, Gazali, Yunus gibi o çağın aydınlarınca giderilmişti.

Neredeyse iki yüz yıldır, ikinci medeniyet kriz devresini yaşıyoruz.

İkinci krizden sonra geleneksel ulemanın, akd ve hal ehli’nin yerini cumhuriyetin ilk dönemlerinde, ilimde de sanatta da ‘tercümanlar’ aldı.

İlimde, felsefede tercümancılık, Türkiye için birinci dönem bir Batıcılıktır. İktisatta ve yaşam görüşünde kapitalizm de bunun tersi Marksizm de Türkiye’ye bu yolla gelen taklitlerdir. İkisinde de mütercimiz.

Birinci kriz döneminde yine Yunan düşüncesinin ve sanatının hücumlarıyla karşılaşmıştık.  Ama o dönemlerde İbni Sina, Farabî gibi feylozoflarca Grek düşüncesinin hakikâtleri alınmış İslam düşüncesi içinde bir malzeme olarak yoğrulmuştu. Geriye ise posası kalmıştı.

 Bu dönemden sonra da zaten Grek düşüncesinde bir parlama bir ilerleme olmadı. Oradan alınması gereken de birinci kriz çağında alınmış oldu. Cumhuriyetin ilk dönem aydınlarının ikinci kez Yunan düşüncesine Gazalisiz, Farabisiz gidip eli boş dönmesinin bir sebebi de budur.


Y.T.