18 Ağustos 2019 Pazar

&


Türkiye’de yüzyıldır, kamu kurumlarında işleyen zihniyet halktakinden başka.

Biri anıtkabire gider diğeri türbeye.

Biri kültür der, diğeri irfan.

Biri çağdaşlaştıkça Avrupalılaşır, uygarlaşır; diğeri irfanın menbaından içtikçe medenileşir.

Birisinin kafasında Türkiye kütüphanesi bir Avrupa kütüphanesi iken diğerinin zihninde Türkiye kütüphanesi hem Avrupa hem Selçuklu hem Osmanlı kütüphanesidir.

Fertlerle resmi kamu zekası birbiriyle uyuşmuyor. İktisat düzeni ise zaten bu makası daha da açıyor.

Düzen, tarih ve fıtrat arasında acayip bir soğuşma var.

Kendimiz için bir şeyler yapabilmenin kurumları daha henüz doğmadı bu topraklarda.

Bu da insanın duygu dünyasında kısmen anomiye çağrı yapıyor.
Kamu kuruluşlarını, Mehmetlerde olan irfanla ve duyguyla uyumlu hale getirmek gerekiyor. Bu, bir sosyal düzen, sosyal ahlak ve ahenk oluşturma çabasına epey katkı sağlar. Anomi hastalığına da çare olur.


Y.T.