
Bir okuyucu klasik ironi
ile realist ironi arasında ne gibi
fark var, dedi. Birincisi klasik ironi hikmetengiz bir dünya sunar. Sen düz bir
şekilde yaşayıp giderken ansızın gelen bu düzlüğe aykırı ama doğru bir
parlamadır, klasik ironi. Mantık geliştirmesi yapar insanda. Bunun en güzel
örneği Yunus ‘un ‘Çıkdum erik dalına anda yedüm üzümü/ Bostan
ıssı kakıdı dir ne yersün kozumı’ dizeleridir.
Gerçi bunu Zafer Acar, Genç Şaire Açık Mektuplar kitabında
şathiyeye örnek göstermiş. Klasik ironiye biraz overdoz (aşırılık etkisi)
katarsanız şathiyeye varıyor. Şathiye
daha cezbeli şeylerdir yani.
Realist ironi’nin içindeyse hikmet ve anlayış yoktur. Klasik ironi
ruhundur, realist ironi maddenindir. Realist ironinin bacası, sanayi devriminin
fabrikalarıyla aynı anda tüter. Bunu anlamak için W.Blake adlı şairin
İngiltere’de yedi ve sekiz yaşlarındaki yoksul aile çocuklarının baca temizliğinde
kullanılmasını anlatan şiirini okumak gerekir. Ölüm yaşları bu çocukların
genelde on beştir.
Realist ironi’yi bir akım bir teknik olarak ruh boyutunda
bilinç-akışı tekniği temsil eder. İlk büyük temsilcisi Virginia Woolf’tur.
Ve Woolf, intihar etmiştir. Avrupa’da ve Türk edebiyatında aynı tekniği
kullanan birçok yazar-şair ömrünü Woolf’a benzer noktalamıştır. Gerçi bugün
bilinç- akışı tekniği pek muteber şey değil yazında.
Son lafı aslında hatta en kuvvetli sözü müntehir şair İlhami Çiçek
söylemiştir, realist ironi hakkında. Kesik
kesik solur/ avcının ela gözlü nesnesi. Dünya
edebiyatında ironik realizmi anlatan bundan daha yerinde ve daha olgun bir laf
yok sanırım. Kesik kesik soluyan yani ha bire kaçmaktan yorulan insandır. Bu
insan değerlerini koruma adına bunu yapmaktadır. İnsanı da bir avcı gibi nefes
nefese koşturan da modernizmdir. Daha açıkça söylersek çağın ahlakıdır. Onun
için realist ironinin diğer adı da modern ironidir.
Y.Türk