30 Haziran 2016 Perşembe

OLARAK


 Eskiden İslam toplumlarında insandan yapılma gönül abidelerinden, ilahi huzura ve iç aydınlığa göndermeler yapan mazmunlardan çok vardı. Şimdi bu mazmunlar  bir iki şairde ve  toplumun iç durumunda yaşayıp gidiyor. Ama sanatta bunların kalp atışları eskiye nazaran çok zayıf. Sosyalizm ve kapitalizmin kabalığı İslam insanlarına sirayet edince bu medeniyet terkiplerinin acısına uğramaya yakınlaştık. E tabi şiirde bir zamanlar ahret ve vicdan akustiği ses verirdi.  Sonraları isyan, küfür edebiyatı vs. dergi sayfalarına doluştu.

Yani bilge bir geometrik duyuştan sert ve madensi bir geometriye varıldı. Materyalizm ve Pozitivizm sağ olsun, onların desteğiyle bu gün iki ayrı kaba kuvvete dek geldi sanat. Bir yandan kapitalizm diğer yandan ise terör örgütleri bu kabalığın temsilliğini yürütmektedir. Tamamen pozitivist veya materyalist tavrın hakim olduğu ilim- sanat türü gerçek insanı kaybetti yani. Bu iki görüşün de bugün insanlarından, sanatından ziyade militanlarından  bahsedebiliriz. Ladinilik, Marksizm hem eylem hem literatür  olarak Türkiye’den HDP ve PKK’ya dönüşerek çıkıyor.  Artı olarak da medeniyet içinde ancak merdiven altı diyebileceğimiz mekanlara saklanarak kendini var eden  bir hovarda sanat-şiir anlayışını da bunun yanına yazabiliriz.  Bunlar da terörize olmadığı sürece yaşamaya devam edecekler gibi.

Halk,  bu gibi nedenlerden dolayı, edebiyat sanat siyaset ilişkisi kuran dergilerden çoktan koptu. Tarif ettiğimiz sanat işiyle halkın işi ayrı ayrı dünyalara düştü. Şiirin değil de bir çeşit belli şiir görüşlerinin bittiği anlamını çıkarabiliriz bundan. Sistem her ne kadar, bu tür şiirin- sanatın Türkiye'de öldüğü idrak edilmesin istese de ama artık ölmüştür ve bu bilmesi gerekenler tarafından (halk) anlaşılmıştır.  Türkiye'nin zihinsel, sanatsal ve siyasal yapısına oturtulmaya çalışılan, 'şiddet, na irfan, ' algısı da aynı çöküşle birlik bitmiştir.  Bu iki ölüş de son tahlilde materyalist, pozitivist, anarşist sanatın Türkiye'ye bakışını da değiştirmiş, yüreğini hoplatmıştır.  Halkla yollar ayrılmıştır. Edebiyat ve şiirin siyasasındaki fitne fesat  bundandır.     



Adem Kalan