Türkiye hükümdür.
Nasların yurdudur. Üç kıtaya yetecek anlam, dört kıtalık ritimdir. Dünyanın
alnıdır. Kalbi: Mekke, Medine, Kudüs’tür. Allah’ın mülküdür. Türkiye, dünyanın güzel bedenidir. Ruhudur.
Örneğin Amerika ruh üflenmemiş vücut gibi. Çıkarcıdır; diğergam ve merhametli
değildir. Çirkin, işgalci ve soğuk bir büyüklüğü vardır, Avrupa’nın. Türkiye, Büyük Doğu arazisinde güzel, çiçekli ve hoş
bakışlı bin yıllık bir kocamanlıktır. Haramilere karşı dehşetengiz bir kebirlik
taşır. İslam dünyasının göğsüdür. Dicle’nin kalbi, Nil’in nefesidir. Asya’dan
Avrupa’ya gürül gürül akar. Türlü millet selamlarının, temennalarının başka
milletlere geçiş kapısıdır. Asya’dan Afrika’ya kadar Türkiye ile yüz yüzü açar,
kapı kapıyı, el eli. Türkiye, Türkçe dile gelmiş bir dünya dilidir. Türkiye bu
yaşantısıyla Allah’ın irfan, kardeşlik elçisi bir diyardır. Kıtalar arası
meclis gibidir. Kıtaları kıtalara götürür, tarihi de tarihe. Alnında Kur’an
yazısı vardır. Bin bir sabırla yoğrulmuş kalp fetihlerinin emeğidir. İbrahim’in vatanıdır. İsmail’in memleketi.
Peygamber-i Ekber’in toprağıdır. Veysel’iyle, Yunus’uyla Allah âşıklarının yöresidir.