Türkiye, ideolojilerin
kurduğu bir ülke değildir. Kadim insanlık dersinden, fikrinden doğmuştur.
Adem’in ilklik heyecanını paylaşır. İsmail’in Allah yoluna kurban olma neşesini
kalbinde yaşar, Nuh gibi medeniyet gemisini yeniler, Circîs’e- Eflatun’a kulak
verir.
İmam-ı Azam’ın hükmü
alnındadır. Yunus’un gönül tasviri bağrımızdadır. Hallac bizde, maşeri
vicdanımızdadır. Ama hepsi ‘asr- saadet’in kubbesi altındadır.
İdeolojiler, yeni
çağda devleti yöneten tabaka üzerinde etkili olmuşsa da milletin devlet
anlayışına sari olmamıştır. Birçok ideoloji ülkemize girse de kök tutamamıştır.
Bakın şimdi Batı’nın sonbaharı içinden geçiyoruz. Ülkemizle Batı zihninden de
kısım kısım çekiliyoruz. Böylesi bir sonbahardayız ve topraklarımızda hazan
dallarından ziyade ideoloji süpürüyoruz. Asr-ı Saadet Kubbesi’ne doğru da tatlı bir
yorgunlukla ışıyoruz.
Y. Türk