İroni, Batı kökenlidir. Ancak ümmet edebiyatında kullanılan bir unsur halini
almıştır. Bizce İroni ile espri arasındaki fark at ve eşek arasındaki farktır.
Ata biner söz, ironi olur; eşeğe biner espri. Nasreddin Hoca’nın eşekle yaptığı
şey espriydi. İroni, insan duygularında ve idrakinde oluşan derin kırılmalara muhtaçtır. Espri, dünyanın olağan seyri içinde neşe yayar, hem düşündürür hem
de güldürür. İroni, hayatın günlük
akışını bozar, insanı bu hayatın dışına çeker. Manevi olmasa dahi büyük
duygusal çatlamalar yaşatır. Olayları açıklamaya herkes tarafından başlanacak
yerden değil tersinden açıklar. Bu
yönüyle ironi ve şathiye birbirine rakip gibidir. Ancak tıpa tıp birbirinin
benzeri değildir. Aynen bin bir gece masalları ile Batı yazınında ortaya çıkan
büyülü gerçeklik akımı gibi. Böylesi bir geçişkenlik var aralarında. Ama ne
ironi cezbelidir ne de şathiye ironidir. Çünkü biri doğu diğeri batı yazınıdır.
Biri ariflerin diğeri filozofların elinden çıkmıştır.
Y.Türk