21 Mart 2017 Salı

&

Ahmet Cevdet Paşa: ‘Osmanlı Milletini tazeleyebilecek ve yenileyebilecek bir kuvvet varsa, bu ancak kendi dünyasından türetilerek ortaya konacak ilkeler yoluyla gerçekleştirilebilir’, derken milliliğin ve yerliliğin tanımını yapmıştır, aslında.  

 Yerlilik ve millilik sonraları bu tanımdan ayrılmamıştır ancak, yerlilik ve milliğin nasıl başarıya ulaştırılacağı genelde tartışma konusu olmuştur. Ve bu konu da en çok eleştiri ‘din, asır’ gibi kavramların hangisinin hangisini söylemesi üzerine yapılmıştır.

Çağdaşlık, asır ve idrak gibi konular birçok düşünür ve şairimizde farklı şekilde dile gelmiştir. Ama bunlar arasında önemlileri saymak istersek birincisi Mehmet Akif ikincisi Sezai Karakoç’tur. Sezai Karakoç, Diriliş Neslinin Amentüsü adlı yapıtında bu konu için şunu demiştir. ...İslam medeniyetinin kendini tam anlamıyla çağda yansır bulmasıdır. Yani onu çağa uydurmak değil, çağın ona uymasını sağlamak. Bu fikir aslında M. Akif’in ‘Asrın idrakine söyletmeli İslamı’ mottosuna da aynı zaman da bir karşı koyuştur. Bunun tersini yapıştır. Bu fikir daha da kurcalanmaya devam edilecektir. Ve bu kavramlarla kurulan düşünce geleneğinin son halkası, Kuruluş dergisiyle ‘Mehmedi bir idrakla söylemek İslam’ı’ şekline dönüşmüştür.

Y.Türk