Ahmet Cevdet Paşa: ‘Osmanlı
Milletini tazeleyebilecek ve yenileyebilecek bir kuvvet varsa, bu ancak kendi
dünyasından türetilerek ortaya konacak ilkeler yoluyla gerçekleştirilebilir’,
derken milliliğin ve yerliliğin tanımını yapmıştır, aslında.
Yerlilik ve millilik sonraları bu
tanımdan ayrılmamıştır ancak, yerlilik ve milliğin nasıl başarıya
ulaştırılacağı genelde tartışma konusu olmuştur. Ve bu konu da en çok eleştiri
‘din, asır’ gibi kavramların hangisinin hangisini söylemesi üzerine
yapılmıştır.
Çağdaşlık, asır ve idrak gibi konular birçok düşünür ve şairimizde
farklı şekilde dile gelmiştir. Ama bunlar arasında önemlileri saymak istersek
birincisi Mehmet Akif ikincisi Sezai Karakoç’tur. Sezai Karakoç, Diriliş
Neslinin Amentüsü adlı yapıtında bu konu için şunu demiştir. ...İslam medeniyetinin kendini tam anlamıyla çağda yansır bulmasıdır. Yani onu
çağa uydurmak değil, çağın ona uymasını sağlamak. Bu fikir aslında M.
Akif’in ‘Asrın idrakine söyletmeli İslamı’
mottosuna da aynı zaman da bir karşı koyuştur. Bunun tersini yapıştır. Bu fikir
daha da kurcalanmaya devam edilecektir. Ve bu kavramlarla kurulan düşünce
geleneğinin son halkası, Kuruluş dergisiyle ‘Mehmedi
bir idrakla söylemek İslam’ı’ şekline dönüşmüştür.
Y.Türk