14 Temmuz 2020 Salı

ŞİİR VERSUS


ŞİİR VERSUS. Say: 1. Haziran- Temmuz 2020

Şiir Versus, İtibar dergisinde ve ona yakın çevrelerde yetişenlerin çıkardığı bir dergi. Anlayış olarak üç köşesi vardır. Birincisi: İsmet Özel ve Ezra Pound. İkincisi: Popülizm ve neo-epik şiir. Üçüncüsü de:  Heyecan ve sertlik oluşturma gayreti.

Şiirlerini okudum derginin, şiirler biçimcilik ile Neo-epik şiir arasında sarkıp duruyor. Neo-epik şiir dememek için de onun yerine Metin Eloğlu’nu yerleştirmişler. Yıllık için bir şiir seçtim. Onu da örnek olarak göstermek için yaptım.

İlk sayfalarda Marjorıe  Perlof ile söyleşi yapılmış. Özü ise şu ‘ Somut şiir aslında reklam gibi görünen küçük bir şeyi alıp onu çok sıkı ve anlamlı bir şeye dönüştürebilir.’ …‘Esas amaç klişeden kaçınmaktır, kendini bu denli ciddiye almak değil.’ (M. Perlof) Bu düşünceler Fayrap, Heves ve Hece gibi Türk dergilerinde on yıl öncesinden tüketilmiş şeylerdir.

Metin Eloğlu, bu aralar bu çevreler tarafından öne çıkarılıyor. Bir zamanlarda aynı şey Ergin Günce için yapılmıştı. Metin Eloğlu’nun şiir dili biraz Ece Ayhan’a benzer. Türkçede onlarca patikadan biridir. Ana yol Yahya Kemal’indir Türkçede, Sezai Karakoç’undur. Bu, İstanbul Türkçesi’dir. İslam Türkçesidir. Bilge Türkçe diyelim de daha iyi anlaşılsın. Yunus Türkçesi yani. Geyikli Baba Türkçesi. Emirsultan Türkçesi.

Türkçeyi asli damarda Metin Eloğlu’nun temsil ettiğini düşünün. Türkçe için düşkünlük olmaz mı bu?

Hüseyin Etil ile İsmet Özel hakkında bir söyleyişi yapılmış. Etil, İsmet Özel uzmanıdır, sanırsam.

Oradan bir görüşü alıp tartışmak isterim. Ben, İsmet Özel’in şiirlerinde neden mekan ön plana çıkmıyor sorusuna Hüseyin Etil gibi cevap vermezdim. Derdim ki: Özel’de gerçekten mekan algısı yoktur. Mekan algısı olmadığı gibi bu mekanda neşet eden kişilikler de yoktur. İstanbul yoktur, Şam yoktur, Kudüs yoktur. Aynı zaman da Hallac da yoktur. Mevlana da, Akşemseddin de, Bişr- i Hafî de. Neden yoktur? İsmet Özel’in ta başlangıçta edindiği Komünizm görüşünün bir özelliğidir bu aynı zamanda. Tarihi, mekanı, tarihî kişileri vardığı toprak üzerinde silkerek işe başlar, Narodnik Hareket. Almanlara, en köklü saraylarını yıktıran şeydir bu aynı zamanda. Altında başka bir keramet aramamak lazım.

İsmet Özel, doğu ve batı şeklindeki iki yakanın adamıdır. Ancak Batı müktesebatına daha hâkimdir. Doğu’nun şairi Sezai Karakoç’tur. Özel’in şiirinde Mevlânâ geçmez, Şems yer almaz. Ama Henry ve Waldo özel bir yer edinir. Ve onun bu durumu, kendisinden etkilenen genç şairleri farklı yerlere sürükler. Örneğin Fayrap, ilk etapta İsmet Özel çizgisinde çıkış yapan bir dergidir. Mevlânâ orada bir alay ve sövgü içinde anlatılır: ‘Gecekondu’ya bakarsak Konya Allahsız Mevlana ibne’ (Eren Safi). Ve diğer yandan Hakan Şarkdemir, İsmet Özel şiir dünyasının devamını getiren bir şairdir. Ve Şarkdemir’in şiirlerine bir bakın Müslüman atalardan çok Batılı kahramanlar vardır:

‘Bağladık kürekleri
Deriden kirişlere
Diktik direkleri de
Zephry’in nefesiyle
Şişirdik yelkenleri

Truva’da yitirdik
O binlerce yiğidi
Okeanosa vardık
Kimmerlerin eline
                             Hakan Şarkdemir


Ayrıca bir de şu soruyu soralım. İtibar, Muhit çevresinde neşet eden şiirlerde neden İslam kişiliklerini ve kültürünü içine alabilecek büyük şiirler yazılmıyor? Bunun sebebi, zihinlerinin İsmet Özel tarafından esir alınmasıdır. İsmet Özel, kendinden etkilenenleri bu anlamda hanif gibi bir şey yaptı. İslam kültürünün, birikiminin hanifleri gibiler, ondan etkilenenler. Bunun sebebi de büyük oranda yüzyılın başında gelen kültür değişimidir.

Ömer Lekesiz, 9 Haziran 2020 tarihli Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde Şiir Versus’u sadece ismiyle bile olsa yazdı, eleştirdi: ‘Buna göre şimdi şunu sormam gerekir: Bunlardan (Sebilürreşad’ı Büyük Doğu’yu, Diriliş’i vs. kast ederek) hangisi kimliğini ve suretini Batılı bir kelimeyle izah etmeye tenezzül etmiştir ki, şimdi Şiir Versus tenezzül etsin? Demişti.

Şiir Versus, Ömer Lekesiz’in deyişiyle bizim çocukların bir tabiri değil.

Bu ismin düşünülmüş bir şey olmaktan ziyade bir yerden alındığını düşünüyorum. İsmet Özel’in Şiir Okuma Kılavuzu’nda son metnin başlığı şöyle: Kendini Tasarlamak Versus. Yani bir nevi bir İsmet Özel konforu.


Yeprem Türk