Sağlığa
ve fethe sızmaya çalışan mikropları gören eren.
Veliler ve erenler; saadetli devletin sevdiği kelimeler.
Birbirine
benzerler, güzel devletler ve erenler. Kalbi, çağı ve şehri fetihte el eleler.
Yılmasınlar,
yıkılmasınlar, devlet ve erenler. Ne
mutlu size, dağların kuramı, görklü durmaktır, diyenler.
Dünya,
dönüşünü kimseye vermez. Ve âşıklar, elde etmez. Biriktirmez.
Kalbi
ziyaret, Tanrı’yı ziyarettir.
Gelin,
güzel ağza güzel cümle olalım. Akşemseddin’in âşıklarından dem vuralım.
Ahretten
dünyaya yemyeşil dal olanlar, diyelim.
Yaşamıştır
bahçesinde deli gönüller, haklı günler, bilelim.
Kalplerinin
altında salkım salkım varoluşlar. Duyguda dünya kadar çoğalırlar. Taşan
yerlerini geri kanatları altına sokup saklarlar. Onlar bunu söylerlerse nasıl
yaşarlar.
Erenler,
dinde şelale halinde olurlar.
Nasılsınız,
ilahi aşkın halkı gibi akan dereler.
Fıtrat,
en güzel dümenini erenlikle tututturmuşken ama. Ne olur, melekler, dünyayı döndürseler,
erende beden öldürseler. Âşıklar, ölmüyoruz,
su gibi yatağımıza çekiliyoruz, derler.
Yeprem Türk