20 Ekim 2018 Cumartesi

HORASAN


Horasan deyince, akla Floransa gelmelidir. Floransa, bir Hıristiyanlık tezi iken; Horasan bir İslam medeniyeti tezidir.

Ekonomik, sanat, irfan anlamında Avrupa,  Floransa’nın kişiliğine bürünürken; İslam toprakları Horasan felsefesi ile her sahaya yayılır. Ahiler, yardımlaşma dernekleri, medrese geleneğindeki ve ekonomik, askeri sahalardaki temeller bu mayayla tutturulur.
Batılı anlamıyla tarihimizde bir rönesanstır. Bizde ise ihyadır.

Kur’an alfabesinin çocuğu.  Samimiyetin mealidir. Ve bunun verimi olarak cezbelidir. Yeryüzüne yuva yapmış gök gibidir. Cezbe ki, her defasında tecrübe edilmemiş vitaminler deposudur. Yenidir.

Mimari açıdan, ustalarının elindeki malalar ilham taraklarıdır.
Yeryüzünün duasıdır.

Topraklarımız için gözün akı gibiydi, çekildi görme yetimiz kayboldu.
Bu şehrin ölüleri ölülerimiz, ruhu ruhumuzdur. Evraklar arasında kalmış bir şehir değildir. Kurtuba ve Bağdat ilminin eylem alanıdır.

Buranın toprağından doruk şahsiyetler fışkırır. İnsanı, tabiata bağrını açar, sarıçiçeğe hal hatır sorar.
 İlim irfan ambarıdır.
Şeref yeridir.
Horasan, yeryüzünün Muhammedî sakasıdır. Ve saka ki fıtrattan, ilimden, duygudan çalmazdır.


Y. Türk