Horasan deyince, akla Floransa gelmelidir. Floransa, bir Hıristiyanlık tezi
iken; Horasan bir İslam medeniyeti tezidir.
Ekonomik, sanat, irfan anlamında Avrupa, Floransa’nın
kişiliğine bürünürken; İslam toprakları Horasan felsefesi ile her sahaya
yayılır. Ahiler, yardımlaşma dernekleri, medrese geleneğindeki ve ekonomik, askeri
sahalardaki temeller bu mayayla tutturulur.
Batılı anlamıyla tarihimizde bir rönesanstır. Bizde ise ihyadır.
Kur’an alfabesinin çocuğu.
Samimiyetin mealidir. Ve bunun verimi olarak cezbelidir. Yeryüzüne yuva
yapmış gök gibidir. Cezbe ki, her defasında tecrübe edilmemiş vitaminler
deposudur. Yenidir.
Mimari açıdan, ustalarının elindeki malalar ilham taraklarıdır.
Yeryüzünün duasıdır.
Topraklarımız için gözün akı gibiydi, çekildi görme yetimiz kayboldu.
Bu şehrin ölüleri ölülerimiz, ruhu ruhumuzdur. Evraklar arasında kalmış bir
şehir değildir. Kurtuba ve Bağdat ilminin eylem alanıdır.
Buranın toprağından doruk şahsiyetler fışkırır. İnsanı, tabiata bağrını
açar, sarıçiçeğe hal hatır sorar.
İlim irfan ambarıdır.
Şeref yeridir.
Horasan, yeryüzünün Muhammedî sakasıdır. Ve saka ki fıtrattan, ilimden,
duygudan çalmazdır.
Y. Türk