26 Eylül 2017 Salı

KARAR’IN ÜÇLEMESİ

Karar Gazetesi’nin 2017 yılında yaptığı üç teklif vardı. Bunlardan bir tanesi,  milletimizin kök olarak Romalı bir temele dayanabileceği önermesiydi. Gerçi bunu, yüz yıldır Avrupa’ya toz kondurmayan bir zihnin artık bu bahiste ileri gidip Avrupa’nın köklerine de talip olması şeklinde anlamalıdır.

İkincisi, Hakan Albayrak’ın bazen de iç düşünce sayfasında çokça okuduğum PYD ve Kürtçülük eksenindeki ortaya çıkan ayrılıkçı hareketlere çanak tutmak çabasıydı. Gerçi binlerce Müslüman Arap’ı katlederek kendine yer açan PYD’ye ve onun eksenindeki diğer hareketlere herhangi bir konuda destek vermek Türkiye’ye de bir Müslüman’a da yakışmazdı.

Üçüncüsü 23 Eylül 2017 tarihli aynı gazete düşünce sayfasında Evrim Teorisi’ni reddetmenin ya da yok saymanın bize bir şey kazandırmayacağı fikriydi. Gerçi ben bu yazıda İskender Öksüz’ün ‘Bilim Dine Din Bilime Ne söyler? Başlıklı yazısındaki sorunlu birkaç cümleyi tartışacağım. İskender Öksüz, ‘Müslüman düşünce tarihinde evrimin bilimini değil de felsefesini yapan, evrimi tarif eden birçok büyük isim var, diyor. Ve Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın  Marifetname’sinde evrimle ilgili pasajların olduğunu söylüyor. İbrahim Hakkı’nın pasajı da şöyle :

‘…Madenlerle bitkiler arasındaki geçit varlık mercandır.  Çünkü mercan katılıkta taş gibidir ve bitki gibi çok küçük parçalar halinde denizin dibinde bitip suyun üstüne çıkıp sertleşir. Bitkilerle hayvanlar arasındaki geçit varlık hurma ağacıdır. Hurma bir bitki olmakla birlikte, tıpkı hayvan gibi erkeğine yakın olmadıkça meydana gelmez. Başı kesilince ölür, kurur, yaprak ve meyvesi kalmaz. Hayvanlarla insanlar arasındaki geçit varlık maymundur. Çünkü bütün organları, kılları ve kuyruğundan başka insana benzer…’

Evrim teorisyenlerine göre insanın üç aşaması vardır. Birinci aşama Homo Habilis’tur. Yani insanın dört ayak üzerinde doğduğu vaaz edilir bu kavramla. Akabinde insan, Homo Erektus aşamasına geçer yani ön iki ayaklarını el olarak kullanmayı öğrenir ve ayağa kalkar. Sonraki safhada insan, Homo Sapiens halini alarak araç yapmaya, zekasını kullanmaya ve ilkel de olsa medeniyetin ilk adımlarını yürümeye başlar.

Oysa İbrahim Hakkı’nın Marifetnamesi hiç de böyle söylemez. Allah madenleri yaratırken maden tabakasına madenle başlar aynı tabakayı madenle bitirir. Bir dairenin en üst en mükemmel haline ulaşıp onu orada bırakır. Ve diğer alemin unsurlarını yaratmaya geçer. Her bir alem kendi sınırları içinde bir alemdir, bir alem diğer bir aleme taşmaz. Bitkileri de bitki ile başlatır hurma ile bitirir. Yani hayvan tabasını yaratırken onun önceline bir bitki çeşidini koymaz. İnsanın da halk oluşu hayvan türünden el almaz. Eğer öyle olsaydı ilk hayvanın hurma olması gerekirdi.


Bu pasajı her yönüyle evrimciler yanlış anlamıştır. Ve bu metni Darvin Teorisine dayanak yapmak bu iki görüş arasındaki farkı bilmemektir.


Y.Türk