
İkincisi, Hakan Albayrak’ın bazen de iç düşünce
sayfasında çokça okuduğum PYD ve Kürtçülük eksenindeki ortaya çıkan ayrılıkçı
hareketlere çanak tutmak çabasıydı. Gerçi binlerce Müslüman Arap’ı katlederek
kendine yer açan PYD’ye ve onun eksenindeki diğer hareketlere herhangi bir
konuda destek vermek Türkiye’ye de bir Müslüman’a da yakışmazdı.
Üçüncüsü 23 Eylül 2017 tarihli aynı gazete
düşünce sayfasında Evrim Teorisi’ni
reddetmenin ya da yok saymanın bize bir şey kazandırmayacağı fikriydi. Gerçi
ben bu yazıda İskender Öksüz’ün ‘Bilim Dine Din Bilime Ne söyler?
Başlıklı yazısındaki sorunlu birkaç cümleyi tartışacağım. İskender Öksüz, ‘Müslüman düşünce tarihinde evrimin bilimini
değil de felsefesini yapan, evrimi tarif eden birçok büyük isim var, diyor.
Ve Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sinde evrimle ilgili
pasajların olduğunu söylüyor. İbrahim Hakkı’nın pasajı da şöyle :
‘…Madenlerle bitkiler arasındaki geçit varlık mercandır. Çünkü mercan katılıkta taş gibidir ve bitki
gibi çok küçük parçalar halinde denizin dibinde bitip suyun üstüne çıkıp
sertleşir. Bitkilerle hayvanlar arasındaki geçit varlık hurma ağacıdır. Hurma
bir bitki olmakla birlikte, tıpkı hayvan gibi erkeğine yakın olmadıkça meydana
gelmez. Başı kesilince ölür, kurur, yaprak ve meyvesi kalmaz. Hayvanlarla
insanlar arasındaki geçit varlık maymundur. Çünkü bütün organları, kılları ve
kuyruğundan başka insana benzer…’
Evrim teorisyenlerine göre
insanın üç aşaması vardır. Birinci aşama Homo
Habilis’tur. Yani insanın dört ayak üzerinde doğduğu vaaz edilir bu
kavramla. Akabinde insan, Homo Erektus
aşamasına geçer yani ön iki ayaklarını el olarak kullanmayı öğrenir ve ayağa
kalkar. Sonraki safhada insan, Homo
Sapiens halini alarak araç yapmaya, zekasını kullanmaya ve ilkel de olsa
medeniyetin ilk adımlarını yürümeye başlar.
Oysa İbrahim Hakkı’nın Marifetnamesi
hiç de böyle söylemez. Allah madenleri yaratırken maden tabakasına madenle
başlar aynı tabakayı madenle bitirir. Bir dairenin en üst en mükemmel haline
ulaşıp onu orada bırakır. Ve diğer alemin unsurlarını yaratmaya geçer. Her bir
alem kendi sınırları içinde bir alemdir, bir alem diğer bir aleme taşmaz. Bitkileri
de bitki ile başlatır hurma ile bitirir. Yani hayvan tabasını yaratırken onun
önceline bir bitki çeşidini koymaz. İnsanın da halk oluşu hayvan türünden el
almaz. Eğer öyle olsaydı ilk hayvanın hurma olması gerekirdi.
Bu pasajı her yönüyle
evrimciler yanlış anlamıştır. Ve bu metni Darvin Teorisine dayanak yapmak bu iki görüş arasındaki farkı
bilmemektir.
Y.Türk