11 Ağustos 2017 Cuma

DEĞİNİ


Büyük Mesnevihan Şefik Can Dede, Sezai Küçük ile yaptığı ‘Mevlana İle Bir Ömür adlı nehir söyleşisinde (2008, Sufi Kitap) Mevleviliği Mevlana’nın şahsından ayırmanın doğru olmadığını belirtmişti. Hatta Mevleviliğin sonradan İran gibi bölgelerde amelsiz bir rindlik halini almasından dert yanıyordu.

Yıllar önce,  yine Necip Fazıl’ın ‘Büyük Doğu Hareketi de buna benzer bir tehlikenin kıyısından dönüyordu. Örneğin şiddete meyyal olan bir iki örgüt Necip Fazıl’ın fikriyatını örgütlerine meşruiyet kazandırmak için kullanma ihtiyacı içine girdi.  Mehmed Kısakürek’in bu harekete sahip çıkmasıyla bu durum önlendi.

Dün Erbakan Hoca’nın kurduğu partinin bugün geldiği yer belli. Bu partinin şimdiki halinin ne kadarı Erbakan Hoca’nın ahlakında, şuurunda sayılır.

Bu aralar buna benzer bir tuzak, Sezai Karakoç’un Diriliş Hareketi’ne kuruluyor. Sezai Karakoç İslam coğrafyasının, Türkçenin, Türkiye’nin bir şairidir. Karşımızda, her daim, Türkiye’yi parçalayacaklar aman dikkat diyen bir Sezai Karakoç vardır.  Ancak bugün kendilerinin Diriliş Hareketi’nden beslendiğini varsayan bazı edebiyat dergileri ve internet siteleri  sanki Diriliş’i Türkiye ve bayrak karşıtı bir fikir toplamı gibi kodlamaya çalışıyorlar. Onu gençlere yanlış tanıtıyorlar. Bu konuda gençler muztarip. Ve bu sapma, acayip derecede dikkat çekiyor. Gerçi böyle bir şeye güçleri yetmez ama yine de bunu deniyorlar.


Y.Türk