3 Haziran 2017 Cumartesi

TÜRK ŞİİRİ YILLIĞI'NDAN




Türk şiir tarihinde, Divan ve Halk edebiyatı dediğimiz klasik yazından sonra gelen Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Mehmet Akif, Tevfik Fikret, Necip Fazıl ve Nazım Hikmet birinci kopuş dönemi şairleridir. 

 İkinci kopuş ise I. Yeni olarak Orhan Veli ile gerçekleşmiştir. Üçüncü kopuş II. Yenicilerle gelmiştir.  Bu dönemlerin dışında şiirimiz,  bu derece fark edilir, şiirde amaçların ve unsurların bu denli değiştiği bir zaman dilimi görmemiştir.  Sonradan gelenler arasında yeni şiirden ziyade kök kavgası verilmiştir. Örneğin, şiire bakış açıları bakımından, ideolojileri dışında, İsmet Özel, Ataol Behramoğlu İkinci Yeni Şiiri’nin devamıdır.  Cahit Zarifoğlu ayrıksı olmasına rağmen II. Yeni şiirine intibak etmekten kurtulamıyor. Hakeza 70 Kuşağının tüm şairleri, İkinci Yeni’nin gittikçe zayıflayan ayakları gibi duruyor.  Seksen Kuşağı ise  Ahmet Haşim ve Yahya Kemal çizgisini güncelledi. Dört başı mamur bir hareket oluşturamadı. Doksan kuşağını,  akım olarak Neo-epik şiir kuşağı içinde sayabiliriz.  Ancak yine de Neo-epik şiirin bir kopuş olduğunu söylemek zordur. Seksen kuşağı ile doksan kuşağı ya da neo-epik arasındaki savaşın sebebi de nihayetinde  kök yani Ahmet Haşim ve Yahya Kemal mi yoksa Tevfik Fikret, Mehmet Akif mi kavgasıydı. Bu açıdan Neo-epik bir akımdır, Türk şiirine yeni bir soluk getirmiştir. Lakin Anadolu’nun kimliğini tam bulamamış bir şiir hareketi olarak kalmıştır.


Burada, kendilerini biçimci olarak adlandıran yeni biçimcilere de değinmek lazım. Onlar şiirde bir kopuş gerçekleştirdiklerini savunuyorlar. Ancak, bu kopuş isteği, doğal ve kendiliğinden gelen bir gerçeklikle değil kopuş olsunda nasıl olursa olsun dedikleri için Türk şiirinin dışına düşmüştür. Saçmalamıştır. Gerçi bu tür saçmalıkların da atası II. Yeni içindeki İlhan Berk’tir. 



Y.TÜRK