Medeniyetimiz tatile varınca, yani aslında Musa misali dağa çıkınca, dağın
eteklerinde buzağı ideolojileri boy verdi. Ve bunun yanında birçok put
edinildi.
Yıllarca İslam yokmuş gibi davranıldı.
Darbelerle, muhtıralarla ümmet köklerine küstürülmeye çalışıldı.
Önce medeniyeti sonra ülkeyi bölmek, yok etmek için Avrupa önderliğinde adeta
bölücülük, hendekçilik davası güdüldü.
Ümmetin değerleri, alametleri, tarihi tepelenmeye çalışıldı.
Her türlü hastalığın sultanı siyasetsizlik mikrobu, neredeyse ülkemizde kral ilan edilecekti.
Nura, ışığa, feyze, sağlığa tahammül edilmeyecekti.
**
Git gide vücut yoruldu.
Bilgi yoruldu.
İyilik yoruldu.
Ahlak yoruldu.
Şiddet bile yoruldu.
Aymazlık yoruldu.
Ancak aymazlar yorulmadı.
Kötülük yoruldu.
Kötüler yorulmadı.
***
Ki sevene ve bekleyene de Tanrı sevgisi gecikmezdi.
Ve o sevgi nurlu bir kanat, feyizli bir el gibi, emin millete emin bir
kale gibi indi. Ümmet, direndi.
Kuşatmayı kırdı. Ülkesini ve ülkesindeki varlığını emin kıldı. Şeytani çemberi
bertaraf etti.
Artık Türkiye’de 15 Temmuz Direnişi’nden beslenmeyen bir akım, bir
siyasa mümkün değildir. Medeniyetimiz için, Musa dağdan inmiş gibidir.
Medeniyetimiz artık, etkisini binlerce yıl sürdürecek, başlı başına bir 15
Temmuz iklimindedir.
Ve bu iklimin direği dindir: İslam’dır.
Y.Türk