Bu adlandırma şifahi bir kavramdır. Değeri, değer olarak
alır. Devleti; nimet ve medeniyetin temel taşıyıcısı anlamında kullanan biri olarak diyorum: Devlet kavramı,
dünyamızın şifahileştiği ve köklerini şifahi anlayışa dayamaya çalıştığı
zamanları vurgular. Devlet, en şifahi terimlerden biridir nihayetinde. Türk
şiirinin şifahi temelleri İslam ile biçimlendiği düşünülürse devlet teriminin
bugün kan tazelediği söylenebilir. Ve büyük bir şiirsel etkiye maruz kaldığı
da.
Halbuki antik çağlarda şair ve şiir, devlet tarafından pek
istenmeyen unsurlara dönüşmüştü. Bu anlayışın sözcülüğünü ise Platon yapmıştı. Bugün geldiğimiz noktada ise devlet aygıtı
neredeyse şiirsiz yapamıyor.
Siyasetçiler, kürsüye çıktıklarında şiir okumadan
inmiyorlar. Şiir, meramın halka anlatılmasında günümüzde başat tür. Ve devlet ve şiir, birbirinden ayrılmaz
parçalar gibi. Örneğin, 15 Temmuz
Direnişi’ni besleyen şeyler ayet ve hadislerden sonra, şiir oldu neredeyse.
Aslında Platon’un şiiri devletten uzak tutmasının bir anlamı da kalmaz, bu
gerçeklikler karşısında.
Y.Türk