25 Mayıs 2018 Cuma

İKİNCİ NESİL BATILILAŞMA


Batılılaşma meselesini aslında Türkiye’nin tarihine şu şekilde yayabiliriz.

İki binlere kadar olanki süreç: Birinci nesil Batılılaşma.

İki binlerin başlangıcından başlayıp 15 Temmuz Direnişi’ne kadar devam eden süre ise İkinci nesil bir Batılılaşmanın deveran ettiği aralıktır.

Birinci nesil Batılılaşma aslında iki kesim arasında çekişme ile sürdü. Birinci kesim Akif’in ‘Batı’nın ilmini alalım ancak ahlakını almayalım’ şeklinde sadece teknik ve ilmi alanda bir Batılılaşma yaşarken diğer kesim Batı’yı bir bütün olarak düşünüp Batı'nın ahlakını, kültürünü ve düşünme biçimini de aldı.

Ve asrın idrakinden konuşma meselesi gibi bir ortak paydada buluşuldu.
Ancak bu ortak payda sonraları ikinci nesil bir Batılılaşma yaşanılmaya başlarken bozuldu.

Bir grup entelektüel ya da aydın Batılılaşmayı nirvanaya erdirmeye çalışırken yani Batı’nın ahlakını da ahlak edinirken, diğer kesimin entelektüelleri bunu kanıksamayıp kendilerini öz değerlerinin içine attı.

Ve halk, bu zaman diliminde ortaya çıkarak, 15 Temmuz Direnişi ile ikinci nesil bir Batılılaşmaya karşı çıktı. İkinci nesil Batılılaşma çünkü topraklarımızı ve özümüzü kaybetme tehlikesini beraberinde getiriyordu. Ve İslam’ı, bin yıllık vatanında yeriyordu, bin yıllık geleneği de yok sayıyordu. Ve ‘İzmir’i Türkiye’den ayırıp Avrupa’ya bağlayalım’ gibi CHP anlayışındaki deyişler, ikinci nesil Batılılaşmanın başlangıç itibariyle niyetini dile getiriyordu.

Yeprem Türk