10 Mayıs 2018 Perşembe

&


Kurucu nesil ifadesi hem Türkiye hem de İslam dünyası için önemli bir ibaredir. Her dönemin, devletin, medeniyetin, çağın kurucu önderleri vardır. Şiirde, sanatta, siyasette, hukukta, ekonomide.

Her yeni dönem, yeni medeniyet, yeni ufuk; bu kurucu nesillerin çalışmaları sonucu belirmiştir. Bizim ilk kurucu nesillerimiz 900’lü- 1000’li yılların başlarında ortaya çıkmışlardır. İslam dünyasını ayakta tutan öncü akideler, öncü kanunlar, öncü yorumlar ortaya koymuşlardır . Aslında asrın dilini, şifresini İslam’ın mantığıyla tekrar konuşturmuşlardır. Medeniyet olarak tıkanmayı, donmayı önlemişlerdir. Bugün hala o temeller üzerinde yaşattığımız bir devletimiz, hukukumuz, sanatımız, kültürümüz var.

Şimdi bu kurucu önderlerin yaşadığı zamana benzer de bir çağda yaşıyoruz. Aslında Akif’in ve Sezai Karakoç’un ‘Asrın idrakine mi söyletmeliyiz İslam’ı; yoksa asrın idrakini İslam’a mı ?’ türündeki soru veya önermeler bu neviden bir neslin düşünmeleri olan, bir medeniyete ara ara uğrayacak olan çetin ve sıkı fikirlerdir.

Yeprem Türk