20 Şubat 2018 Salı

&



Kırk yaşına girmekle ayak bastığım yüzeyi ay kadar temiz buldum. Yeni sesler, yeni kulak bekledim. Otun  otluğu kendi düzenindedir. İnsanınki kendi aksanında. Düzenimi üstümde gördüm. Yaşlar arası seyahat her bakir mekan benzeri aydınlatır insanın iç yüzünü. Önceki yaşlarım yaşamı kurumuş evlerim gibi. Tabiat fanilik aracıdır, yaşın akıp gitmesi gibi. Yaştan değil içindekinden medet umdum.

Kırk yaşın şeriatını akaidini, felsefesini, kendimce hissettim.
Her şeyin ana eksende iki türlü hali var, bildim. Çayırlarında sevdanın masum ceylanları, dağlarda karşılaştığım ayıları oldu aşkın. Toprağın suya hizmetini gördüm. Dile girmekten utanan sözler bildim. Zayıfları ve zalimleri en şeddeli hallerinden tanıdım. Bu arazide inkarla damıtılmış hayatı, imanla rafine edilen yaşamla dövüşürken seçtim. 

Merhaba, acer yaşgahım. Yeni anlam ocağım. Dünyadaki yüksek dağım. Hayretim.

y.t.