İnsan mutlaka
sorumluluk taşımalıdır. Ve bu durum insanlıkla ilgilidir. Inanç, yurt, toplum,
medeniyet ve kültür aidiyetleri bu açıdan önemlidir. Ve insana yük değildir.
Onun tabi eylemidir. Üstünde maddi ve manevi yük taşımayan insan, doğasını da
yitirebilir. Değerler sorumluğu olmayan kişi bir zaman sonra toplumsal,vatani
sonra ahlaklı olma yükümlülüğünü hatta öyle bir zaman gelir ki erkek ve kadın
olarak cinsiyetinin haklarını ve özelliklerini dahi taşımakta zorlanabilir.
Kırk yaş bütün bu
insani vazifelerin hatlarını kalınlaştırır.
Ve insan Allah’ın
halifesidir, görev sahibidir.
İnsanı dünyayı toplama
ve toparlamaya çağırır. Ve insan ki dünyaya Tanrı arazisi, der; itinalı
davranır. Bu felsefe, Osmanlıda tımar sistemiyle bir iktisat tipi haline geldi,
ekonomiye eşitlik, haysiyet getirdi.
Kırklı yaş, insanın her
ediminin saygı ve nezaketle biçimlendiği
yerdir. Düşünmeye, yemeye, içmeye,
yazmaya şeref ve mutluluk verir.
y.t.