15 Temmuz Direnişi, cumhuriyeti dönüştüren, devlet ve millet kavramını
yerine oturtan bir nurdur. Doğal bir ruh hali içinde doğmuştur. Herhangi bir
ideolojiden etkilenerek değil; milletin akıl, kalp ve iman dairesi içinden dışa
taşarak vuku bulmuştur. 100 yıllık bir birikmenin bir hesabın da işini
görmüştür. Ona nefes dememiz bundandır.
Her nefes hareketi gibi geçmişteki boşlukları da doldurmuştur.
Örneğin eski darbelerin, muhtıraların ve 28 Şubat’ın karşılıkları
zamanında sadece gönül ve buğz diliyle verilmişti. Bir eyleme, bir karşı koyuşa
geçilmemişti. 15 Temmuz Direnişi ile aslında bu bahsettiğimiz darbelere karşı
gelmenin kazası da yapılmıştır.
15 Temmuz Direnişi ile ülkem, medeniyetim genç yaşını yazmıştır. Bir kez daha milletim, alemin ve ademin cesur ulusu olmuştur. Ve bu genç yaş, aslında millet tarihimizde
mekir halinde hep yaşanmıştır. Yani milletimiz gelecekte de yaşını daha nice kez
tazeleyecektir. Ve hem sanat hem siyaset olarak, onlardan alacağımız birçok
imkan bulunacaktır.
Y.Türk