3 Aralık 2014 Çarşamba

KİMSENİN NASIL BİR ŞEY OLDUĞUNU BİLMEDİĞİ BİR ENERJİ : İSLAMCILIK

Hadi, İslamcılık, İbrahim Tenekeci’nin, Yenişafak 3 Aralık 2014 tarihli köşesinde dediği gibi Doğu’nun Batı işgaline karşı yaptığı topyekun bir mücadelenin adı olsun. Bir direnişin tüm özelliklerini içinde barındırsın. Ve dahi dağınık bir doğu haritası üzerinde dağınık şekillerde mücadele imkanı sunsun. Ki öyledir. Bir gerilla hareketi edası içinde bulunması bundandır, İslamcılığın.  Diyelim bir gün Batı işgali Doğu toprakları üstünden atılsın.  Ama bu mücadelenin nasıl bir sistem ortaya çıkaracağı konusunda bir öngörüsü var mıdır İslamcıların? Benim bildiğim kadarıyla hayır.  İslamcılar bu konuda mücadele tipleri gibi dağınık düşünürler.  Ana bir siyasi akımda ya da kuruluş metodunda buluşamazlar. Mesela Filistin konusunda bir İslamcı olan Ali Bulaç,  Zaman gazetesinde* İsrail devletinin panzehirinin Filistin devleti olmadığını vurgular ve iki unsurun bir arada yaşayacağı karma bir devlet önerisi sunar. Noam Chomsky’nin Vahşi ABD Emperyalizmi adlı kitabında belirtildiği gibi ‘İsrail’in topraklarını gasbettiği Filistinlilere ister devlet olun ister kızarmış tavuk, bizim için fark etmez türünden umursamazlık sergilemesine rağmen.  İsrail tarafından alenen gösterilen bu tavır karşısında İslamcılar böyle bir öneriyle karşımıza çıkabiliyor.  Bazı İslamcılar da İsrail’in Doğu’daki varlığını en temel tehdit şeklinde algılar.  Açıkçası bir meselede dahi bu kadar ayrılıkçı düşünen İslamcılığın bu özelliği  hem düşüncede hem de eylemde gerilla taktiğini uygulamasından ileri gelir. Çünkü bu fıtratın gerillavari unsurlarla yaygınlaştığını biliriz. Şu an İslamcılık düşüncesi;  İslam adına mücadele ettiğini düşünen ülkelerin, kesimlerin, mezheplerin, ırkların  yaptığı mücadeleyi kolayca anlatabilmenin bir imkanıdır. Ancak daha fark edilmeyen bir şey vardır İslamcılıkta.  Yolun, topal kargayla topal serçenin topallıkta kader ortaklığı yaparak kat ettiği yol  şeklinde kat edilmesi.  Topallıklar geçtiğinde, yaralar iyileştiğinde ne olur? Belli değil. Kargayla serçe yollarını ayırmadan karga serçeye kargalığını gösterebilir.  İslamcılık tarihinin mesela Kürtçüler açısından şöyle beklenti verdiği bilinir.  Yeni yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacaktır, İslam’ın değil. Başka birine göre örneğin, İslamcılık bir Arap birliğini teminat altına alacaktır.  Açıkçası İslamcılık farklı coğrafyalarda farklı  ütopyalara kan veriyor. Üstelik bugün ırkçılığın en alası İslamcılar tarafından yapılıyor. Kalın Kürt, Kalın Türk, Kalın Arap İslamcılık içinde kalınlıklarına devam ediyor. Medeniyet vurgusunun olmaması bunu gösteriyor İslamcıların.  Farklı uçlar İslamcılıktadır fakat gelecekler farklı  yerlerde. Batı’ya karşı gösterilen mücadelenin ardından İslamcılık enerjisini kapma, onu kendine has kılma adına kardeş kardeşe savaş verilmesi tehlikesini doğurur bu, Doğu’da.  Tehlikeli bir sistemsizlik içinde büyüyen siyasi bir enerji topu gibi duruyor İslamcılık.   IŞID bunu bize apaçık söyler.  Mehmetli Milleti vurgumuz  bu enerjiyi bir sisteme entegre etme ihtiyacından gelir.  Enerjiyi medeniyetin inşasına taşıma denebilir bunun adına. Yoksa İbrahim Tenekeci gibi hepimiz İslamcıyız der geçeriz.   Bu kolaycılık karşısında ürküyoruz da açıkçası. İslamcılık ne de olsa kolay ve konforlu bir şeydir artık. Bir şey olamadık mı İslamcı oluruz.  




 yeprem türk